41 yıl süren bir hayat,devlet tarafından okutulan bir aydın ve yine devlet tarafından sırf çıkarlara ters düştüğü için öldürülen ve bir çoğumuzun sadece kitaplarından tanıdığı Sabahattin Ali'nin hayatını büyük bir zevkle okudum.Duru ve dokunaklı bir dille yazılmış harika bir yaşam öyküsüydü.
Evet sadece kitaplarından tanıyoruz dedim çünkü ben ve benim gibi birçok insanın Sabahattin Ali ile ilgili bildiklerimiz birkaç paragrafı geçmeyecek kadardı ne yazık ki.Ta ki bu kitabı okuyana kadar...
Yazılarıyla haksızlığa,dayatmalara,baskılara başkaldıran aşka aşık bir sevda insanıymış Sabahattin Ali.
Osman Balcıgil, Sabahattin Ali'nin yazarlığa başlama hikayesini, öğretmenlik yaptığı yılları,hapishane günlerini, aşklarını ve yaşadığı zorlukları anlatıyor Yeşil Mürekkep kitabında.
Sabahattin Ali,Nazım Hikmet'e yazdığı mektuplardan birinde şöyle demiş:"Şuan inan ki,senin dostun olmakla değil,sadece seninle aynı devirde yaşamış olmakla övünüyorum."
Yüreğinize sağlık Osman bey.
Yeşil Mürekkep, kütüphanenizde mutlaka olması gereken bir kitap,okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
“Yeşil” mürekkepli kalemiyle yazıyor tüm yazılarını. Şiirleri, romanları, mektupları hep bu renkle hayat buluyor.
“Yeşil mürekkep” ifadesi kitabın hem adı hem de omurgası bence. Kitapta sık sık bu ifade kullanılıyor. Bazen hüznü çağrıştırıyor, bazen sevdayı. Kimi zaman umudu çoğu zaman acıyı. Mutlaka okunmalı derim.