''Heyhat Enver Bey, heyhat!'' diye söylenmeye başladı... ''Abdülhamid'i devirdin, Osmanlı'yı bitirdin!''
Fransızca o yıllarda en popüler lisandı. Genç Türkiye Cumhuriyeti'ne Osmanlı Tanzimatı'ndan miras kalmıştı Fransızca konuşmak...
Reklam
Osmanlı'da Nevbahâr Sultan III. Selim Han
Gayret kemerlerini kuşanmak Sultan, hedefini sekmeyen bir silah ustası, on ikiden vurup ayıran bir okçudur. Diller, onun sekiz yüz metreye yaklaşan ok atışlarından bahseder. Sultan, büyük temennilerle başladığı saltanatında, bazı sıkıntılar yaşayacaktır. Çünkü sadakatsizliklerle örülü en zorlu dönemlerden birine denk gelmiştir. Bazı Müslümanlar eziyet, bazıları sefahat içindedir. Hâl böyleyken, en sıkı tedbirleri almak icap eder. Peyderpey çöken bazı şeylerin, bir anda toparlanması elbette zor, ancak imkânsız da değildir. “İsraftan kaçınalım, hizmet ve gayret kemerlerini kuşanalım. Korkak ve alçaklara haddini bildirelim ki, mazlumlara karşı yevm-i mahşerde yüzümüz kızarmasın.” der sultan. Rüşvet ve yolsuzluğun önünü kesecek tedbirleri ortaya koyar. Maliye için, saraydaki varlığın büyük bölümü nakde çevrilir. Bunu örnek alan ahâli de varlığını devletine teslim eder. Çünkü baş, samimi ve özverili olursa aynı meziyet, tebaaya da sirayet eder.
Kayılar, ana vatanlarını Cengiz müstevlilerine bırakmanın yakıcı duygusu içinde ellerine geçen yeni toprakları canla başla korudular. Cihat bayrağını açtılar. Doğu'dan gelen “Horasan erenleri” ve Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde faaliyette bulunan tarikat mensupları, bu meyanda Ahiler, Kayı Han Aşireti mensuplarını cihat farizası etrafında organize ettiler.
Osman Bey'in bıraktığı manevi miras
Vaktiyle Ertuğrul Bey'e, Selçuklu Sultanı Birinci Alâüddin Keykübad tarafından verilen toprak parçası, bin ilâ iki bin kilometrekare civarındaydı. Ertuğrul Gazi, 4 bin 800 kilometrekare civarına çıkardı. Osman Bey öldüğü zaman ise Osmanlı Beyliği'nin toprakları 16 bin kilometrekareyi bulmuştur. Kırk üç yıl süren amansız mücadele ancak bu kadarına kafi geldi. Ama fethettiği topraklar sıradan toprak parçaları değil, İznik, İzmit ve nihayet İstanbul fethinin işaret taşlarıydı. Her şey Osman Bey'in dehasında şekillendiği biçimde tatbik edilmişti. Önce civar temizlenmiş, düşmana gözdağı verilmiş, büyük uc beyleriyle ve bilhassa İlhanlılarla iyi geçinmeye dikkat edilerek hedefe ağır ağır yürünmüştü. Fetihler rastgele yapılmamıştı. Hepsi de asıl maksada hizmet ediyordu. Civarın temizlenmesinden sonra Mudanya ele geçirildi (1321). Böylece Osmanoğulları hem Marmara'ya çıkmış oldu; hem de Bursa, iskelesinden mahrum edilmek suretiyle düşmeye mahküm bir hâle getirildi. Bütün bunlar Osman Bey'in askeri ve siyasi dehasının nişanlarıdır. Faziletini ise duşmanları bile inkar edememiş, Osmanlılar hakkında çok kere peşin hükümlü olan Hammer bile, “Osmanlı İmparatorluğu Tarihi” isimli eserinde, “Fazileti teşkil eden manevi vasıfları olduğu inkar edilemez." demek zorunda kalmıştır.
Bu “Alman taraftarlığı” yaftası, kendi küresel emelleri uğrunda Osmanlı İmparatorluğu'nun yok olup gitmesini isteyen, en büyük korkuları da memleketin yeniden hayatiyet bulmasını sağlayacak bir silkinme ve toparlanma süreci içine girmesi olan liberal emperyalist kesimler tarafından Birinci Dünya Savaşı'nda sömürgelerdeki Müslüman tebaayı tereddütlere sevk etmek amacıyla olduğu kadar, Osmanlılar arasına nifak sokarak kamuoyunu yanlış ve beyhude bir savaş içinde olunduğuna inandırmak suretiyle savaşma gücünü aşağı çekmek amacı doğrultusunda Jön Türkler'in dinsiz oldukları yolundaki benzeri yalan eklemelerle birlikte kara propaganda olarak uydurulmuştur.
Sayfa 395
Reklam
Tüm büyük güçlerin savaşa girmelerine neden olan esas sebeplerin yanı sıra bizatihi savaşın başlamasıyla ortaya çıkmış; ikinci, üçüncü sırada duran amaçları vardı. Esas meselesi Almanya ve Alsace Lorraine olan Fransa, Filistin ve Suriye yönünde de amaçlar taşıdı diye, bunlar Fransa'nın savaşa giriş nedeni addedilemez; muharip tarafların savaş sonrasında ortaya çıkmasını arzuladıkları bir sürü yeni düzenleme de savaşa girişlerinin sebebi olarak gösterilemez. Liberal emperyalist izahat ve ona koşulu Ermeni anlatısı ne kadar çarpıtmaya kalkışsa da Osmanlı İmparatorluğu içn esas mesele, Çarlık Rusyası'ndan kaynaklanan tehdit, bu meyanda İstanbul ve Boğazlar'ın korunması ile Doğu Anadolu'nun işgalinin önüne geçilmesi olmuştur. Diğer her şey, bu asli endişenin çok altına düşer, hiçbir şey bu temel gerçekliğin önünü perdeleyemez.
Sayfa 388
Eğitim
Peki sizce, çocuk yetiştirirken dikkat edilmesi gerekenlernelerdir? Çocuğun zihnen gelişmesi için önünü açmak çok önemlidir. Önünü açmaktan kastım, ona birçok seçenek sunmak gerekiyor. Biz hep bunu yapmaya gayret ettik. Yani bir taraftan Orhun yazıtlarını öğrenirken bir taraftan Yunan mitolojisini ve Osmanlı tarihini öğrendi. Çok seçenekli bir yol açtık oğlumuza her zaman.
Bizans kaleleri arka arkaya düşüyordu...
Akhisar, Geyve, Lüblece, Lefke, Hisarcık, TekfurPınarı, Yenikale, Karagöz ve Yanıkçahisar fethedilmişti. Dünün Kayı Han aşireti, sivrilmiş bir kılıç gibi Bizans'ın böğrüne uzanmıştı. Artık büyük hedeflere teveccüh zamanıydı. Osman Bey işaretini vermişti bile: “Bursa ya!”
Bursa İttifakı Zaferinden Sonra Osman Bey:
“Kimsenin malına canına kastolunmayacak. Maksadımız gelip geçmek değil, kök salıp yurt tutmak ve buraları atlama taşı olarak kullanmaktır. Kale muhafızı olarak kalacak kardeşlerime söylüyorum: Bulunduğunuz beldeleri imar ediniz, ahalinin ihtiyaçlarını gideriniz, hilm ile muamele ediniz, adalet üzere olunuz ki, sizi sevsinler. Sizi sevince dininizi de severler; çünkü iyi hasletlerimizin tamamı yüce dinimizin ebedi hükümlerinden gelmektedir. Asıl maksadın ila-yı kelimetullah olduğunu unutup vasıtaları maksat ittihaz etmeyiniz...”
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.