Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okudukça sinirden başıma ağrılar giriyor...
1916 İsyanı'na katılan Arapların hepsinin üst düzey Osmanlı görevlisi olmaları, memuriyet vermenin sadakat sağlayacağı görüşünü tamamen çürütmektedir.
Hayırlı Sabahlar ☺️ #Osmanlıca Türkcesi Okurum diyenler buyursun Sabah Sporu niyetine 💐😇⁉️
Reklam
Dil ve tarih milleti millet yapan iki önemli unsur.
Fransız devrimi sonrası milliyetçi akımların hız kazanması ve uluslaşma sürecinin artması ile birlikte Türkçülük'te bir akım olarak ortaya çıkar. Türkçülük akımı Tekin Alp ile başlar. Türk ruhunu yazan Mois Kohen'e Türkçüler borçludur. Babası haham olan Selanik yahudisi dışarıda aslı ismi olan Mois Kohen'i kullanırken, içerde ateşli Türk milliyetçisi olarak Tekin Alp ismini kullanır. Ama aynı Mois Kohen Osmanlı Türk Devletinde Türkçülük akımını başlatırken "Araplar bizi arkadan vurdu" sloganının mimarı olarak da Türk-Arap ayrışmasını da sağlar. Türkler Araplarla uğraşırken İngilizlerle dostluk dostluk kurup Ortadoğu petrollerine el koyar.Türkçü Moes Kohen'in açtığı yara kapanmadı, devam etmektedir. Tarihimizde Mois Kohen dilimizde Agop Martanya'nın imzası vardır. Cumhuriyet döneminde ise Türkçülük ve Türklükle ilgiliTürk olmayanlar etkin olmuştur. Türklerin emperyal politikasında etkin olan yeni tertiplerle geniş bir coğrafya'da varlığını sürdürmesine yarayan Türkçe merkezli Osmanlıca tasfiye edilip aruı Türkçe adı altında arapça ve farsça atılması projesi doğal müttefiklerini kaybetmesine neden olmuştur. Cumhuriyet dönemi Türkçe, Anadolu, Balkanlari Kafkasya, Ortadoğu, Afrika uzak doğu ortak dili olmaktan çıkarılmıştır. Bu ise yine Türk olmayan bir ermeni kanalıyla yaptırılmıştır.
Soykırımcı Siyonist İsrail’i Kim Durduracak?
Yahudi inancına göre: Sadece ve sadece Yahudi bir anneden doğan Yahudi olur. Yahudiler anneyi tarla kabul ediyor. “Ürün tarlada yetişir, onun için sadece Yahudi anneden doğan çocuk Yahudi olur!” diyorlar. Baba Yahudi olsa anne Yahudi olmasa o Yahudi olarak kabul edilmiyor. Yahudi anneden olmayan bütün insanlara ise “Goyim” diyorlar. Yahudi
415 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Millî Mücadele'nin anlatıldığı romanın mekânı Osmanlı 'nın da kurulduğu yer olan Söğüt. Romanın ana kahramanı Kuttül Ammare zaferini de yaşamış olan Yusuf. Anadolu işgal edilmeye başlandığında tüm yurtta olduğu gibi Söğüt'te de Kuvayi Milliye birlikleri kurulur. Söğütlü gençler gönüllü olarak cephe gider. Bunlardan kimi şehit kimi de gazi olarak vatanın kurtuluşunda üzerine düşeni yapar. Hem cephenin hem de cephe gerisinin anlatıldığı romanı okurken ne kadar büyük bir millet olduğumuza bir kez daha şahit oluyoruz. Bir yandan askerlerin yiğitliği öbür yanda cephe gerisinde kalan kadın,çocuk ve ihtiyarların fedakârlığı oldukça akıcı bir üslupla anlatılmış. Tek kelimeyle muhteşem bir eser. Kurtuluş Savaşı'yla ilgili roman okumak isteyenler için bir liste Küçük Ağa - Tarık Buğra Yaban - Yakup Kadri Kalpaklılar - Samim Kocagöz Şu Çılgın Türkler - Turgut Özakman Ateşten Gömlek - Halide Edip Yorgun Savaşçı - Kemal Tahir Esir Şehrin İnsanları (üçleme) - Kemal Tahir Üç İstanbul - Mithat Cemal Kuntay (Bunlar benim okuduklarım başka eserler de var)
Ağustos Başağı
Ağustos BaşağıSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2019187 okunma
·
Puan vermedi
Na Drini Cuprija - Drina Köprüsü
Yıl 1516. Aylardan Kasım. Osmanlı-Bosna Eyaleti`nde Hıristiyan çocukları ailelerinden zorla alan yeniçeriler, çocukları İstanbul`a götürmek üzere yola koyulurlar. *********** Ailelerinden koparılan çocuklardan biri, Şahinoğlu Köyü’nden 10 yasında, esmer bir çocuktur. Osmanlı, Bayıca adlı çocuğa Mehmet adını verir. Yıllar geçer ve o esmer çocuk
Drina Köprüsü
Drina Köprüsüİvo Andriç · Altın Kitaplar · 19635,6bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Biat etmiyorsan yoksun, hain ve „âdi“sin
Gazete Duvar'da şöyle bir haber okudum: "Prof. Dr. Yılmazçelik ile Doç. Dr. Erdem`in birlikte kaleme aldıkları “II. Abdülhamid Döneminde Dersim Sancağındaki İdari Yapı ve Ulaşım Ağı” başlıklı makalelerinde, 1892 tarihli Mamuretülaziz (Elazığ) vilayetine ait salnameden (yıllık) gerçekleştirdikleri doğrudan alıntıda “Kürt” kelimesini “
Börklüce Mustafa  Güneşin Altında Çarmıha Gerilenler
Börklüce Mustafa Güneşin Altında Çarmıha GerilenlerLeopold Schefer · Ceylan Yayınları · 20199 okunma
Sultan Birinci Ahmet'e, babaannesinin öldüğü haberi verilince, bir kaya hissizliğiyle mukabele etti, bir tek cümle döküldü dudaklarından: "Şerefiyle mütenasip defnedilsin"
Padişah iyi niyetli dirayetsiz, memleketin nereye sürüklendiğini görmesi için etrafını alevlerin sarmasını beklemişti. Valideye itaat bir evlât için elbette vazifedir, lakin milyonlarca validenin mesuliyetini omuzlamış biri, bunun ölçüsünü ayarlamayı bilmeliydi. Adaletin timsali olan bir devletin, adalet dağıtıcıları dahi satın aldığı makamda iş görüyorsa, bundan hayırlı bir netice beklenir mi? Gerçi isyan edenler haklıdır denemez, ama bu apayrı bir konu ve biz şimdi onların isyanına zemin hazırlayanları yargılamaktayız.
Hasan Paşa, bir rütbe için insanın insanı sattığı o zamanda: "Vazifemden başka bir şey yapmadım ki," diyor. Vezirlik rütbesi bol keseden dağıtılıp ayağa düşürülmemeliydi Tiryaki Hasan Paşa'ya göre, böyle düşünen insan sayısı bol olsaydı!
Reklam
Halbuki şartları zorlayıp gelmeliydi Paşa, verdiği cevap ihanet olarak değerlendi. Tiryaki Hasan Paşa, çok müşkül durumda kalınca her şeyi göze alarak askerin moralini bozmamaya çalışacak. Yardımın yolda olduğunu yaydı asker arasına ve çeşitli hilelerle düşmanı da buna inandırdı
Askerin dediğini yaparsa istikbalinin yıldızı kayıverir, yapmazsa olmadık mâceralar sahnelenebilir. Durum oldukça çapraşıktı; ayrıca, şimdiye kadar Osmanlı Devletinde böyle bir sahne görülmemişti. Bir kadının kellesi istenmemişti. Ve "Türk hukuk sisteminde kadınlar idam edilmiyordu." (Üç Haseki Sultan, 66. s.)
Kira, piyasadan tırtılsız akçeleri toplayıp tırtıllı hâle getirdi, yani parayı yonttu, gramajını düşürdü. Bu paralar askere maaş olarak dağıtıldı. Eksik akçe alış verişlerde "tam" yerine esnafa veriliyor, esnaf almak istemiyordu. Asker, elindeki geçmez akçeden bîzar olup, bunun sorumlusunu bulup cezalandırmak istedi. Kimin yaptığı biliniyordu. Sipahiler Sadaret Kaymakamı Halil Paşa'nın huzuruna çıkıp, Ester Kira'nın kellesini istediler.
Kadim Türk tarihinde, kadınların pek mühim görevler icra ettikleri bilinmektedir, fakat Osmanlı'da hâlen bu tür işlere alışılmış değildi. Bilhassa muzır meselelerde Valide Sultan parmağının bulunmasına ne alışılmış ne de sevilmiştir, Safiye Sultan da inadına sevilmeyeni sevmeye devam etmektedir
Geçip giden yıllarda ordularımızın başarılarından bahsedilemez. Çok kalayca yenebildiğimiz düşmanlara aynı kalaylıkta yenilmekteyiz. Padişah dirayetsiz, sadrazamlar liyakatsiz, serdarlar kifayetsiz, askerler iştahsız. İşi yo lunda giden bir kişi varsa o da her şeye rağmen Valide Sultan'dır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.