Marsigli Osmanlı Devleti'nin insanlara verdiği değerden hayret ve gıpta ile söz etmekte, buna bir de isim vermektedir: Demokrasi...
Kendisi diplomat olan Marsigli, 1732'de La Haye'de yayınladığı hatıratının birinci cildinin 28-29. sayfalarında osmanlı idaresini şöyle anlatıyor...
“Tarihçilerimizin hepsi Osmanlı padişahlarının diktatör olduklarını dünyaya ilân ediyorlar. Halbuki Osmanlı Devlet sistemiyle diktatörlük arasında en ufak bir bağ yok. Nasıl olsun ki, padişahın maiyetinde bulunan ve adına ‘Kapıkulu' denen askeri teşkilatın (yeniçeri ve sipahileri kastediyor) gerek eski padişahlardan kalma kanunlar mucibince, gerekse kendi gelenekleri gereği padişahı tahttan indirebiliyor, zindana bile atabiliyorlar." Marsigli, padişahların “diktatör” olmadıklarına dair pek-çok örnek verdikten sonra, yukarıda adı geçen kitabının 31. sayfasına şu hüküm cümlesini yerleştiriyor:
“Buraya kadar verdiğim örneklerden de anlaşılacağı gibi, Osmanlı Devleti bir aristokrasi değil , adı konmamış bir demokrasidir.