Osmanlı İmparatorluğu'nun Türk unsurlarının önce Osmanlı, sonra Türk olduğunu vurgulayan Osmanlıcılık, uzun yıllara yayılan yavaş ilerleyen bir süreçle yerini önce Türk, sonra Osmanlı olmayı vurgulayan Türkçülüğe bıraktı. Büyük Savaş'taki yenilginin ardın- dan İmparatorluğun çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşu ile Osmanlı dilini Arapça kelimelerden "arındırma" çalışmaları hızlan- dırılmış; Arap alfabesinden Latin alfabesine geçilmiştir. Bu durum geçmişten tamamen kopulmasına, Türklerin nesiller boyu tarihine yabancılaşmasına ve komşu ülkelerle ilişkilerinin bozulmasına yol açmıştır. I. Dünya Savaşı'nın başlattığı birçok dönüşüm gibi Türklerin de bölgedeki kimlik ve yer arayışları sürmektedir.
Esaretin dili aynı..
1. Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu dağılmaya başladığı sırada, Maruni Kilisesi'nin liderleri kendi topraklarının Fransız mandası olması ve kendilerini evlerinde hissedebilecekleri yeni bir devletin sınırlarını Fransa'nın çizmesi için uğraşmışlardı. Bugünkü sınırları içindeki Lübnan böyle doğmuştu.
Sayfa 45
Reklam
...kuşak" girişiminden vazgeçti Amerika... Gerek kalmadı, çünkü komünizm bitti. Sovyet imparatorluğu da dağılma sürecinde"... Engin Ardıç'ın 1991-1992'de yaptığı bu saptamaların geçersizliği, o günlerden bugüne yaşanan sayısız olayda ortaya çıkmıştır. İlk kez 1970'li yıllarda Zbignew Brezinski'nin ortaya attığı sanılan "Yeşil Kuşak" stratejisi, 1. Dünya Savaşı'nda Hitler Almanyasının ve bundan da önce 1. Dünya Savaşı öncesi Osmanlı'yı Panislamizme-Pantürkizme sürükleyen Almanya'nın yaşama geçirmek iste­diği bir stratejiydi. Amerikalılar bu stratejiyi kendileri yaratmamış. Alman­lardan devralmışlardır. Elinizdeki kitabın ikinci bölümünde bu konu işlen­mektedir.
Müslüman ve fakat Türk olmayan unsurlara gelince, bunlar da büyük bir nankörlük içinde idiler, özellikle, Osmanlı İmparatorluğu'na katıldıkları tarihten itibaren asla yabancı işlemi görmemiş, hatta bazı hususlarda Türk Müslümanlara bile tercih edilmiş olan Araplar, Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesini kolaylaştıranların başında geliyorlardı. Çünkü bu millet, ne Türklerin Müslüman oluşunu ne de kendilerine karşı kardeşçe davranışlarını değerlendirecek karakterde hür millet değildi. Onlar, kendilerine en çok yarar sağlayanın dostu idiler, çıkarları uğrunda yapamayacakları fedakârlık düşünülemezdi. Bunun son ve en kötü örneği Birinci Dünya Savaşı esnasında görüldü.
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
anıtkabir mezar odasında yer alan topraklara dair..
1981'de Türkiye'deki vilayet sayısı 67 idi. 68. vazo 1974'den beri Türk ordusunun işgali altında bulunan ve bugün itibarıyla da dünya ülkelerinin çoğunluğunca meşru bir devlet olarak tanınmayan ihtilaflı bölge Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ait toprağı ihtiva ediyordu. Bugünse Atatürk' ün mezarını çevreleyen 68 değil 83
Sayfa 154 - 1974'den beri Türk ordusunun işgali altında bulunan.. yav he he..Kitabı okudu
Reklam
540 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.