Enver Paşa'nın babası da paşaymış. İkide birde, "Ben hayatım boyunca harama uçkur çözmedim." dermiş. Oğlu Enver Paşa, tek başına Osmanlı'ya en büyük zararı veren kişi. Keyfi bir kararla 1.Dünya Savaşı'na sokmuş devleti, Çanakkale'de kıyıma sebep olmuş. 90 bin canı Sarıkamış'ta dondurmuş ve sonuçta koca imparatorluğu kuşa çevirip Sevr'e teslim etmiş. Bunun babası yine bir gün gururla "Ben harama hiç uçkur çözmedim." dediğinde bir dostu, Enver Paşa'yı kastederek "Paşa hazretleri, keşke helale de hiç uçkur çözmeseydiniz, sevabınız daha büyük olurdu." demiş.
1. Dünya Savaşı'nın arifesinde İttihatçı politika tarihte pek olmayan ananevi bir Osmanlı-Alman dostluğundan söz eder oldu. Oysa Osmanlı'nın tarihten gelen en önemli politik dostları Fransa ve İngiltere'dir. Son 40 yılda Fransa ve Britanya'nın aleyhinde gelişen diplomatik manevralar böyle bir sloganı beslemiştir. Öbür taraftan Almanya-Avusturya gibi bir camia tarih boyunca Osmanlı İmparatorluğu'nun batıda karşı karşıya geldiği bir güçtü.
Reklam
Kurtlar Sofrası: Paris Barış Konferansı 18 Ocak 1919’da başlayan Paris Barış Konferansı, temelde I. Dünya Savaşı galiplerinin Osmanlı topraklarını paylaşmalarının, Ortadoğu’nun haritasını cetvelle yeniden çizerek bölgede yeni devletler yaratmalarının toplantısıdır. Bu toplantıya 32 devletin temsilcisi katılmıştı. Ancak etkinlik ve yetki beş büyük devletin elindeydi: İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya ve Amerika. Kimi yazarlar Paris’teki bu toplantıya “Paris’te Kurtlar Sofrası” adını verirler. Paris Konferansı’nda Osmanlı İmparatorluğu paramparça edilip, cetvel ve pergelle Arap devletleri, Irak, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan ve İsrail’in kuruluş oluşumları gerçekleştirildi. Paris Barış Konferansı’nda, Osmanlı devleti ve genel olarak Türklük dört önemli noktadan saldırıya uğruyordu. Bunlar: 1. Osmanlı topraklarının paylaşılması ve yeni devletlerin yaratılması; 2. Yunanistan’ın Megali İdea’sı için Yunan işgallerinin sağlanması; 3. Ermeni isteklerinin dikkate alınması; 4. Kürt isteklerinin görüşülmesi
Birinci Dünya Savaşı sonunda batmış olan Osmanlı İmparatorluğu'ndan geri kalan çıplak 10 milyon Anadolu insanını örgütlediği için, onları ruh ve güç birliğine kavuşturabilen Milli Mücadelecilerin başında olduğu için, 10 milyon aç insanın desteklediği yırtık postallı askerlerle 'Büyük Devletlerin' desteklediği ordulara karşı zafer kazandığı için, Atatürk'tü O...
Sayfa 140Kitabı okudu
Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeydi. Besarabya diye bilinirdi. 1800'lerin başından itibaren Rus İmparatorluğu'yla Romanya arasında gitti geldi. Birinci Dünya Savaşı bitiminde Romanya toprakları içindeydi, İkinci Dünya Savaşı başında Sovyetler Birliği'nde; savaşın ortasında Romanya'da ve savaşın sonunda yine Sovyetler Birliği sınırları içinde kaldı. Moldova bir asır boyunca sınırlarını çizemedi. Sınırların arasında kaldı.
1.Dünya Savaşı
Şayet nihai zafer tahakkuk etse ve Almanlar galip gelse, yakın şarkta onlara verilen emsalsiz mevki dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğu üzerinde yaşayacak bir nüfuzun Türklere göz açtırmayacağı ve memleketi bir müstemleke haline getireceği muhakkaktı
Sayfa 458 - İlgi Kültür SanatKitabı okudu
Reklam
658 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.