Müslüman Osmanlı ailesinin çocuğunu gönderdiği mektepten başka, şeyhin elini öptürüp emanet ettiği bir kurum daha vardı ki, o da ailenin bağlı olduğu tarikatın dergâhıydı. Geçen asırda sayıları, Bandırmalızade'nin mecmua-i Tekâya'sına göre, büyükşehir İstanbul'da (1 milyon kadar nüfuslu) 300'ü aşkındı ve İstanbul halkının sadece tasavvuf değil, musiki, edebiyat, sanat öğrendiği kurumlardı.