Hackerlardan korunmak için onların sisteminize sızma yollarından az çok haberdar olmalısınız. Tartışmalarda kullanılan haklı çıkma tekniklerinin ve kısayollarının hemen herkesçe aynı olduğuna dikkat çekilen kitapta bunları teşhir edip savunma yolları da sunuluyor. Kitabı okumadan da bu yöntemleri uygulamış olmamız olasıdır çünkü bir kısmı pek plan gerektirmeyen güdüsel savunma tepkileri olarak görülebilir; tabi bilen birisi daha soğukkanlı olarak hayata geçirir bu alt etme yöntemlerini (bkz. Platon-Gorgias). Bu yüzden tartışmaya gireceğiniz kişiyi seçme konusuna da dikkat çekilmiş.
Burada başka bir şeye değinmek istiyorum: tercümenin rezilliği. Çoğu yerde kelimelerin Türkçe karşılığını vermemek için resmen direnilmiş. Bir örnek vereyim. Metne "petitio principii" sözü çevrilmeden koyulmuş ve anlamını notlara yazmak tercih edilmiş; ki oraya da "müsadere alel matlubı evvel", "müsadere alel matlup", ve bu ikisini herkesin anlamayacağı tahmin edilmiş olsa gerek ardından "ilk matlubun mukaddem olarak alınması" diye güya aydınlatılmış ancak bu da zihnimdeki "Yani?" sorusunu silmedi. Bu örnek dışında Türkçesi verilmeyen pek çok Yunanca, Almanca, Latince sözler var. Hep Osmanlı Türkçesi'nde açıklanmış. Say yayınları kitabın yarısını kaplayan eziyet bir sunuş koymuş ki o da Osmanlı Türkçesi. Kitabı öneririm ancak mutlaka başka bir yayınevinden.