408 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kıbrıs'ın ,Türk -Yunan çatışması ve 1974 Kıbrıs Savaşına uzanan sürecin romanını bir Türk ve bir Rum gencin hikayesini okuyoruz.Roman İngiltere'de, botanik bilmi ile uğraşan babası ile birlikte yaşayan ,Ada'nın hikayesi ile başlıyor.Kiakayr Ada'nın başından geçenlerle başlamasına rağmen tamamıyle onun hikayesi değiş aslında. Romanda yer yer bir incir ağacının anlatımına ,yer yer başka anlatıcılara yer verilmiş. Kitapta bir ağacın bakış açısı ile doğa ile ilgili farkındalık yaratılmış.Ötekileştirme ve siyasi politik kutuplaşmanın Kıbrıs'ı bugünkü durumuna nasıl getirdiği bir aşk hikayesi çerçevesinde tarihi gerçeklere de yer verimiş.Oldukça sade ve akıcı bir anlatımı var.
Kayıp Ağaçlar Adası
Kayıp Ağaçlar AdasıElif Şafak · Doğan Kitap · 20231,674 okunma
Soru Sormak
"Zihne soru sormak yargısız yaşamaktır. Kendini itip çekmediğin bir yerde, rahatsız olmadan kalabilmektir. Soruların olduğu yerde, kategoriler, ayrımlar ya da ötekileştirme yoktur. Soru sormak bırakabilmektir, yeri geldiğinde vazgeçebilmektir."
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
...Böylece evrensel birleştiriciliğe sahip bir güç olarak Hıristiyanlık’tan ümidin kesildiği Westphalia sonrası dönemde din, medeniyete dönüştürüldü. Kimlik kaynağı olarak dinin medeniyete dönüştürülmesi sürecine paralel olarak ötekileştirme yoluyla özdeşleştirme için medeniyet de ayırıma tabi tutuldu; medeniyetsel ötekileştirmenin disiplini olarak oryantalizm sayesinde geleneksel “hak/batıl din” ayırımı, “Batı/Doğu medeniyetleri” ayırımına çevrildi. Fransız Devrimi’nden sonra ise Napoleon, kozmopolis yolunda geleneksel Hıristiyanlaştırma misyonu yerine medenileştirme misyonunu benimsedi. Bu uzun süreç, ferdî-ahlakî bir vasıf, edep olarak medeniyet (civility)e şekilcilik olarak medeniyete toplumsal bir durum olarak medeniyete toplumsal bir süreç olarak medenileşme (civilization)e Maniheik ötekileştirme olarak doğululaştırma (orentalizing)e seküler Hıristiyanlaştırma olarak medenileştirme (civilizing) kavramlarıyla özetlenebilirdi.
150 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Işıklar Ülkesi
República Luminosa. Andrés Barba. Işıklar Ülkesi. Çeviren Züleyha Yılmaz. Kapak tasarımı Virginia Elena Patrone. Editör Halil Beytaş, Figen Beytaş. Notos Yayıncılık. Buraları kitaptaki alıntılarla doldurasım var. O cümlelerin seçimi ve dizilişi! Hani iyi bir kitap okunduğunda, enfes bir yemek yendiğinde, gerçek bir uyku çekildiğinde, asla umudunuz olmadığı anda sokakta oynamanıza izin verildiğinde duyulan haz var ya! İşte tam oradayım. Barba’nın okuduğum ikinci kitabı. İlk olarak Küçük Eller’i okumuştum, gönderilerde mevcut. Barba, çocuklara ait dünyayı anlatmayı seviyor. Huzursuz edici gerçeklerden bahsetmeyi ve insanı huzursuz etmeyi çok iyi başarıyor. Kendisi kesinlikle sevdiğim yazarlardan biri oldu. Otuz İkiler diye anılan, bir anda San Cristóbal’de ortaya çıkan, bilinmeyen bir dilde konuşan Otuz İki çocuğu ve onları kabul eden/etmeyen/edemeyen toplum arasında yaşananları okuyoruz. Barba’nın toplumun ezberlerini bozan, “bunlar yaşanmaz, ama bunlar gerçeğin ta kendisi” dedirten üslubunu ve aklını seviyorum. Toplumsal eşitsizlik, dışlanma, var olmaya çalışma, politik duruşlar… Göçmenlik de, ötekileştirme de, çocuklar masumdur de, çocuklar şeytandır de, sınıfsal ayrım de, kültürel ayrım de, seni suçlu yapan toplumdur de... Katmanı bol, dili nefes açan buhar banyosu. Muazzam! Kitabı dehşet beğendim. Öve öve bitiremeyeceğim. Nuray Önoğlu cümlesi ile bitireyim: “Okuyun, duacım olursunuz.”
Işıklar Ülkesi
Işıklar ÜlkesiAndrés Barba · Notos Kitap Yayınları · 2020165 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"İnsan kendine ne kadar uzak olabilirse o kadar uzağım sana . İnsan kendine ne kadar yakın olabilirse o kadar yakınım sana ." AŞK .Büyük bir ikilem , ruhu ağlarla kaplayan bir olaylar silsilesi ! Dünyadaki en büyük servetimiz sevmek , sevilmek değil midir gerçekten ? Ama her şeyin olduğu gibi sevilmenin de aşılmaz kuralları vardır tabi. Ölçülü ,tutarlı ve yerinde . İşte tam da bu eserle bu kuralların hepsini bir çırpıda siliyoruz.Hem de ... Gerçek hayat hikayesinden esinlenen bu eserle.İçerisinde ikiden fazla kişiyi barındıran aşk ne anlama gelir ? Bu hikayeden nasıl kaoslar çıkar ya da şöyle sorayım bundan uzun uzuuuuunnn yılların öncesindeki Türkiye' de evli biriyle aşk yaşamak nasıl bir ses yaratırdı ? Ünlü şairlerin arasında yaşamak , onların dünyasında derin bir acının ve eziyetin içine düşmek . RUHUNU ACIYLA YOĞURMAK .Düşünelim .. Yaftalama , ötekileştirme , kırma , dökme , incitme ... Zaten söz konusu aşk olunca acımasız olan dillerimiz evli birinin aşık olduğunu görünce daha da vicdansızlaşırdı değil mi ? Ve büyük bir incinme . Bir de buna ruhu sanatkar ve daha nahif hissiyatlı insanları ekleyince , çok büyük bir tragedya olur. Esere kimin tarafından baksam ona haksızlık olduğunu düşündüm . ÜZÜLDÜM ,sinirlendim bazen de kalbimde kuşlar kanat çırptı mütemadiyen . Eserin yorumlarını okurken çok fazla spoiler denk geldiğim için açıkçası sinirlendim de . Evet arkadaşlar , hadi birlikte Bedri Rahmi'nin aşk üçgenine ruhumuza savaşmaya , hislerimizle işe yaşatmaya gidiyoruz .. #_kitabimvekahvem_
Karadut
KaradutMüjgan Tekin · A7 Kitap · 202024 okunma
“Aydınlanma dönemi bir yandan insanın aklını ve özgürlüğünü birinci plana çıkarttı, diğer yandan, bu devrede ‘deli’ dedikleri insanları ‘akıl hastaneleri’ne kapamaya başladılar. Akıl ve özgürlük önemli değerlerdi, ama eğer birileri doktorların, filozofların, bilim insanlarının ‘akıl’ ve ‘özgürlük’ tanımlarına uymuyorsa, bu kişiyi kurumlara kapamaya ve hapse atmaya başladılar. Böylece akıl hastanesine atılanlar, dışarıda kalanlara, aklın ve özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu belirtmek üzere gösterilmeye başlandılar.” “Kimseyi akıl hastanesine koymazsan, aklın, mantığın ve özgürlüğün bir anlamı olmayacaktı; çünkü bu kavramlar, yokluklarıyla karşılaştırılarak anlam kazanırlar. İnsanlar kendilerini zıtlarıyla karşılaştırarak tanımlarlar; tabii kendilerini karşılaştırdıkları ‘öteki’ kişi kendilerinden daha aşağı, daha anormal, daha tuhaf olan insanlardı. Bu sürece ‘ötekileştirme, öteki yapma’ denir. Ötekileştirme sürecini kullanan insan, diğer insanı aşağılayarak, kendini normal olarak tanımlar.”
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.