Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkiye'de silah sanayinin el değiştirme hikayesine ne kadar çok benziyor
Elon Musk Pazartesi günü geç saatlerde Brezilyalı X çalışanlarının güvende olmadığını ve milyarder ile Brezilyalı yetkililer arasında tırmanan bir kan davasındaki en son gelişme olan "tutuklanacaklarının söylendiğini" iddia etti Ülkenin Yüksek Mahkemesi, sosyal medya platformunda yanlış bilgi yayıldığı iddiasıyla ilgili soruşturma emri verdikten sonra. Musk'ın yorumları, milyarderin şirkete Brezilya hükümeti tarafından engellenen X hesaplarını eski haline getirmesini emretmesinin ardından geldi. DAHA: Tesla , bir Model X aracında şirketin Otopilot özelliğini kullanırken öldürülen eski Apple mühendisi Walter Huang'ın ailesi tarafından açılan bir davayı karara bağlayarak Musk'ın elektrikli otomobil üreticisinin dahil olduğu yüksek riskli bir davayı önledi.
Biz anlık bile olsa otomatik pilotun her yaptığı hareketi kontrol ediyor, uçağın yapabileceği hatalı hareketi anında görüp hemen müdahale etmeye hazır olarak tetikte bekliyorduk. Uçakta her şey mükemmel giderken bile anlık olarak oluşan bir arıza veya devreden çıkan otopilot uçağın anormal duruma girmesine neden olabilirdi. Havacılığın tarihinde bu konuda çok fazla kaza örneği vardı. Yakın tarihimizde Aeroflot havayoluna ait bir Airbus 310 yolcu uçağında kokpite alınan bir çocuk uçağın otomatik pilotunu yanlışlıkla devreden çıkarmış, fakat bu olayı pilotlar geç fark etmişti. Sonuçta uçak birkaç saniye sonra anormal bir duruma girerek üzerinde uçtuğu dağlık bir alana çakılmıştı.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Bir adım geri atalım ve düşünelim; her gün kalktığımızda, ciğerlerimizi gece boyunca çalışması için solunum cihazına bağlamak zorunda kalmamış buluyoruz. Her gece uyumaya gittiğimizde, kalplerimiz halen atmaya devam ediyor. Her gün yataktan kalkıp gözlerimizi açtığımızda hala görebiliyor, duyabiliyor oluyoruz. Ve onların otopilot özellikleri de yok. Pilleri hiç bitmiyor! Bize bir nefes daha, bir kalp atışı daha ve uzuvlarımızı hareket ettirebildiğimiz bir gün daha lutfeden Allah'tır. Fakat biz O'na yalnızca bir şeye ihtiyaç duyduğumuz, bir şeyin eksikliğini hissettiğimiz zaman yöneliyoruz. Allah ise biz talep etmezken dahi sürekli ikramlarda bulunmaya devam ediyor. Nefes alabilmemiz için dua etmemiz gerekmiyor. Hayal edebiliyor musunuz tersi olsa nasıl olurdu? İşitebilmek, görebilmek ve konuşabilmek için Allah'a dua etmek zorunda değiliz. Bir hayal etsenize... Her konuşmam gerektiğinde Allah'a dua ediyorum, O da dilime konuşabilme yeteneğini lutfediyor ve ben de bir şey söyleyebiliyorum. Subhanallah! Allah'ın bize ihsan ettiği ve bizim kesinlikle ihtiyacımız olan, onlarsız yaşayamayacağımız o kadar çok şey var ki. Ve Allah hiç durmadan veriyor, veriyor, veriyor.
Bi soğuk Su en acilinden
Travma bağıyla ilişkili olduğumuz zaman rasyonel zihnimizden tepki vermeyiz; geçmişimizin bilinçaltı yaraları tarafından çekilir, tanıdık olana köklenmiş otopilot kalıplarıyla yaşarız. Bu koşullu kalıpların farkında değilseniz mükemmel (sizin için anlamı neyse) partneri sıvı kırmızı bayrakla da bulsanız ilişkinizde önemli bir şey eksikmiş gibi hissedeceksiniz. Hiçbir bağlantı olmayacak çün­ kü travma bağlantılı durumdasınız ve hiçbir sağduyu sizi oradan çıkartmaya yetmeyecek.
Bir adım geri atalım ve düşünelim; her gün kalktığımızda, ciğerlerimizi gece boyunca çalışması için solunum cihazına bağlamak zorunda kalmamış buluyoruz. Her gece uyumaya gittiğimizde, kalplerimiz halen atmaya devam ediyor. Her gün yataktan kalkıp gözlerimizi açtığımızda hala görebiliyor, duyabiliyor oluyoruz. Ve onların otopilot özellikleri de yok. Pilleri hiç bitmiyor! Bize bir nefes daha, bir kalp atışı daha ve uzuvlarımızı hareket ettirebildiğimiz bir gün daha lütfeden Allah'tır. Fakat biz O'na yalnızca bir şeye ihtiyaç duyduğumuz, bir şeyin eksikliğini hissettiğimiz zaman yöneliyoruz. Allah ise biz talep etmezken dahi sürekli ikramlarda bulunmaya devam ediyor. Nefes alabilmemiz için dua etmemiz gerekmiyor.
Düşünelim: Her gün kalktığımızda, ciğerlerimizi gece boyunca çalışması için solunum cihazına bağlamak zorunda kalmamış buluyoruz. Her gece uyumaya gittiğimizde, kalplerimiz halen atmaya devam ediyor. Her gün yataktan kalkıp gözlerimizi açtığımızda hâlâ görebiliyor, duyabiliyor oluyoruz. Ve onların otopilot özellikleri de yok. Pilleri hiç bitmiyor! Bize bir nefes daha, bir kalp atışı daha ve uzuvlarımızı hareket ettirebildiğimiz bir gün daha lutfeden Allah'tır. Fakat biz O'na yalnızca bir şeye ihtiyaç duyduğumuz, bir şeyin eksikliğini hissettiğimiz zaman yöneliyoruz. Allah ise biz talep etmezken dahi sürekli ikramlarda bulunmaya devam ediyor. Nefes alabilmemiz için dua etmemiz gerekmiyor. Hayal edebiliyor musunuz tersi olsa nasıl olurdu? İşitebilmek, görebilmek ve konuşabilmek için Allah'a dua etmek zorunda değiliz. Bir hayal etsenize…
Reklam
Havacılıkta gittikçe artan otomasyon bizim fiziksel güç gerektiren iş yükümüzü azaltırken, zihinsel yorgunluğumuzu arttırıyordu. Uçuşa yeni başlayan bazı genç pilotlar otomasyonu sonuna kadar kullanmayı seviyorlar hatta iniş pistinin dibine kadar otopilotu kullanmaya çalışıyorlardı. Her zaman otomasyonu yani otopilotu kullanan bu tarz genç pilotlarda uçağı el kumandası ile uçurma tecrübesi artmıyordu. Oysa elle uçağı uçurma tecrübesinin artması için bazı uçuşlarda ve simülatörlerde daha fazla elle uçağı uçurma antrenmanının yapılması gerekmekteydi. Gerçek uçuşta otomasyon ile ilgili arızalar oluştuğunda ise uçağı el kumandası ile uçurma tecrübesi yeterince oturmamış pilotlar basit hatalar yapabilmekteydi. Dünyada son yıllarda olan uçak kazalarında otomasyon arızaları sonucu pilotlar basit hatalar yapmış, arızadan dolayı otopilotu devreden çıkan uçağı bu pilotlar düzgün uçuramamışlardı. Air France Airbus 330 ve Air Asia Airbus 320 kazaları bu tarz hatalardan dolayı olmuştu. Çeşitli nedenlerden dolayı otomasyon sisteminde arızalar olmuş ve otopilot devreden çıkmış, ama pilotlar uçakları el kumandası ile uçuramayıp uçakların havada anormal durumlara girmelerine neden olmuştu. Sonuçta bu uçakları kullanan pilotlar havada uçakların kontrolünü kaybedip, taşıdıkları yüzlerce yolcu ile birlikte okyanusun derinliklerine gömülmüşlerdi.
Sayfa 253Kitabı okudu
Her gün yataktan kalkıp gözlerimizi açtığımızda hala görebiliyor, duyabiliyor oluyoruz. Ve onların otopilot özellikleri de yok. Pilleri hiç bitmiyor! Bize bir nefes daha, bir kalp atışı daha ve uzuvlarımızı hareket ettirebildiğimiz bir gün daha lutfeden Allah'tır. Fakat biz O'na yalnızca bir şeye ihtiyaç duyduğumuz, bir şeyin eksikliğini hissettiğimiz zaman yöneliyoruz. Allah ise biz talep etmezken dahi sürekli ikramlarda bulunmaya devam ediyor. Nefes alabilmemiz için dua etmemiz gerekmiyor. Hayal edebiliyor musunuz tersi olsa nasıl olurdu?
Sayfa 22 - TimaşKitabı okudu
Her gece uyumaya gittiğimizde kalplerimiz halen atmaya devam ediyor. Her gün yataktan kalkıp gözlerimizi açtığımızda hala görebiliyor, duyabiliyor oluyoruz. Ve onların otopilot özellikleri de yoktur. Pilleri hiç bitmiyor! Bize bir nefes daha, bir kalp atışı daha ve uzuvlarımızı hareket ettirebildiğimiz bir gün daha lutfeden Allah’tır.
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.