Ahmet Fırat Sarıkaya
@outlierr
İstanbul
10 Temmuz
64 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Ahmet Fırat Sarıkaya tekrar paylaştı.
"Düşünmeden bir gün bile geçiremediğiniz bir şeyden asla vazgeçmeyin."
Winston Churchill
Ahmet Fırat Sarıkaya tekrar paylaştı.
Gerçekten önemli olan tek bir felsefe sorunu vardır, intihar.
Yaşamın yaşanmaya değip değmediği konusunda bir yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna yanıt vermektir. Gerisi, dünyanın üç boyutlu olup olmadığı, düşüncenin dokuz mu, yoksa on iki ulamı mı bulunduğu, sonra gelir.
Sayfa 21 - CAN YAYINLARIKitabı okudu
Ahmet Fırat Sarıkaya tekrar paylaştı.
“Sanat ve yalnız sanat” der Nietzsche, “gerçeğin elinden ölmemizi önleyecek bir şey varsa, o da sanattır.
…
Çocukça unutuşu aramak, doygunluğa yönelmek yankısız kalan şeylerdir şimdi. Ama insanı dünya karşısında ayakta tutan sürekli gerilim, her şeyi kucaklamaya iten düzenli taşkınlık, içimizde başka bir ateş bırakır. O zaman, bu evrende yapıt, bilincimizi ayakta tutmak ve onun serüvenlerini görüp göstermek için tek şansımızdır. Yaratmak iki kez yaşatmaktır..
Sayfa 112 - CAN YAYINLARIKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Ülke halkının büyük çoğunluğunun böyle cahil, eğitimsiz ve görgüsüz olmasına seyirci kalmak affedilmezdir. Eğitim almış, kültür güneşiyle aydınlanmış herkesin suçudur bu. Devletimiz üst katlarında geniş pencereli, yüksek tavanlı, aydınlık odaların; alt katlarında ise kasvetli ve neredeyse tamamen penceresiz zindanların bulunduğu yüksek bir kuleye benzememeli.
Nüfusun çoğunluğunun eğitimden yoksun bırakılması devletin günahıdır; kendi kendini bozguna uğratması ve yok etmesidir. İlkel kabilelerin yoksul olmalarının ve açlık çekmelerinin nedeni sahip oldukları toprakların zenginliklerinden faydalanmadıkları içindir.
İnsanların fiziksel, zihinsel ve ruhsal kabiliyetlerini kullanamaması, ülkeleri adına sağlayabilecekleri katkıların umursanmaması vahşetlerin en korkuncudur.
Sayfa 126Kitabı okudu
Milyonlarca insan fiziksel, zihinsel ve ahlaki olarak çürümekte ve kimse bu kokuşmuşluğu hissetmemektedir. Zira herkes alışmıştır buna. Olması gereken bu diye düşünürler.
Olması gereken bu mu sizce?
Milyonlarca insan şiddetli ve akılalmaz bir yoksulluk içinde yaşar ve ölür!
Olması gereken bu mu?
Doğuştan zeki olan milyonlarca insan bilim ışığının ulaşamadığı bir ortamda doğar ve cahilce yaşamaya mahkûm kalır.
Olması gereken bu mu?
Milyonlarca kardeşiniz küstah, zalim ve şehvet düşkünü olup çıkmıştır.
Olması gereken bu mu?
Size ‘olağan’ gelen tüm bu iğrençliklerden utanmıyor musunuz? Toplumun her zerresine sirayet etmiş olan bu aptallık ve kayıtsızlık hâli de mi ‘olağan’ geliyor size?
Sayfa 134Kitabı okudu
185 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Ahmet Fırat Sarıkaya tekrar paylaştı.
If your path demands you to walk through hell, walk as if you own the damn place ... Conquer !!
¢---⋆Σ
Eğer yolunuz cehennemden geçmenizi gerektiriyorsa, sanki o lanet yerin sahibiymiş gibi yürüyün... fethedin !!
Çocuğun zihnini ve ruhunu hiçbir şey ekilmemiş bir tarla gibi kendi hâline bırakırsanız bu tarlada ısırgan otu ve devedikeninin boy atmasına şaşırmayın.
Anneler ve babalar! Çocuklarınızı böyle eğitimsiz, kalplerini sevgiden yoksun bir şekilde yetiştirmek telafisi olmayan bir hatadır. Hatta çocuğunuzun eğitimini ihmal etmek suç sayılabilecek kadar ahlaksızca bir davranıştır. Bu sadece kendi ailenizi değil tüm halkı ve devleti ilgilendiren bir sorundur.
İstediğiniz kadar anayasa oluşturun, halka seçim hakkı tanıyın, en liberal kanunları çıkartın, sosyalizmin ya da komünizmin mucizevi gücüne inanın. Lakin yüz binlerce çocuğumuz küçük, önemsiz insanlar olarak yetişirse tüm parlamentolarımıza rağmen yaşamımız sefil, fakir ve çirkin kalacaktır. Memurlarımız beceriksiz, bakanlarımız siyasi yalancı, milletvekillerimizse halkın sırtından geçinen vurguncular olacaktır. Okullar yeni nesillerin aklını ve kalbini kurutmaktan başka hiçbir işe yaramayacak, basının da kendi bedenini satarak yaşayan bir hayat kadınından farkı kalmayacaktır.
Toplum ise üst sınıflara karşı gitgide daha fazla öfke ve nefret besleyen, intikam duygusuyla yanıp tutuşan, kendilerinden yüksek olan ya da akıllarının almadığı her şeyi devirme arzusuna kapılan kontrolsüz bir sürü hâline gelecektir.
Sayfa 84Kitabı okudu
Uygar ulusların hayatını arka sokaklardan veya çöp kutularından öğrenmeye kalkışan, kültür açısından geri kalmış toplumları örnek almayın. Böyleleri kültür olarak ya Paris’teki gazinoları ya da Almanya’daki birahaneleri benimser. İngiltere’ de ise futbol topunu devralırlar. Siz öyle olmayın, gözünüz hep daha yükseklerde olsun! Avrupa’ daki sanat evlerini, düşünce mabetlerini ziyaret edin…
Ruhunuzu geliştirmeye çalışın!
Unutmayın ki
‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. ‘
Sayfa 77Kitabı okudu
Hayatı ciddiye alın!
Önemsiz kişisel uğraşlarınız ve kaygılarınızla dolu bir batağın içinde solucanlar gibi kıvranarak zamanınızı boşa harcamayın!
Sayfa 14Kitabı okudu
Devlet düzeninin eski temelleri, eski dönemlerde ulusları yönetme biçimleri bakımından ne kadar yeterli görünürse görünsün bu gücünü zamanla yitirerek âciz ve savunulmaz bir hâle gelir. Meşhur bir atasözü şöyle der: ‘Yeni devir , yeni şarkıların habercisidir. ‘ Zaman geçtikçe nesiller de değişir ve yenilenir. Yeni kavramlar, yeni istekleri ve ihtiyaçları da beraberinde getirir. Bu yeni nesillere eskimiş ve çoktan miadını doldurmuş yönetim biçimleri zorla dayatılmamalı, aksine onların yaşamaları için daha makul, daha adil ve daha sağlam temellere dayalı bir idare biçimi uygulanmalıdır.
Sayfa 13Kitabı okudu
1062 syf.
·
Puan vermedi
·
49 günde okudu
Üzücü
Vagonun, traverslerin üzerine dökülmüş olan kömürle karışık kuma düşen gölgesine bakarak kendi kendine "Oraya! -dedi,- oraya, tam ortaya, hem onu cezalandıracağım, hem herkesten ve kendimden kurtulacağım."
Orta noktası onunla aynı hizaya gelmiş olan birinci vagonun altına düşmek istiyordu. Ama kolundan çıkartmaya çalıştığı kırmızı
Sayfa 999 - TÜRKİYE İŞ BANKASIKitabı okudu
Var olma mücadelesi ve nefret, insanları birleştiren tek şeydir.
Sayfa 991 - TÜRKİYE İŞ BANKASIKitabı okudu