İyi duygular beslemek, iyiymiş, vicdanlıymış gibi yapmak, kendini öyle sanmak kolay, gereğini yapmak güç
“Hayır Andikom, ırkçı, ayrımcı değilim, hiç de olmadım; tersine, yabancı düşmanlığıyla, ötekileştirmeyle hep mücadele ettim. Ben başka bir şeyden söz ediyorum: Önüne geçemediğim bir... bir altüstlüğün, bir kasırganın ortasında yabancı olan benim; bu şehrin, bu çağın, bu toplumun yabancısıyım. Zamanda ve mekanda sürgünüm.”
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Dil önemli değil, insan insana konuşmadan da ulaşabilir
Çığlık
Uğultuyu, fısıltıyı, bağırışı, konuşmayı, müziği, doğanın sesini, sessizliğini duyarsınız, ama çığlığı duymazsınız. Çığlık üzerinize kapanır, sizi sarar, kuşatır; beş duyuya altıncısı da eklenerek tek bir duyu olur, hücrelerinize saplanır. Kanısının, oğullarını doğururken attığı çığlıktan, bir gece yanı başında bıçaklanan bir adamın insan sesine hiç benzemeyen son çığlığından, kara çarşaflı bir kadının -hangi savaştı, hangi çatışmaydı, neredeydi, hatırlamıyor- ölü çocuğunun üzerine kapanmadan önce çarşafını yırtıp bağrını açarak dünyaya saldığı, dalga dalga yayılan çığlıktan biliyor: Çığlık sesi aşar, susturur. Çığlığı duymazsınız, o sizi sarar, kuşatır, peşinden sürükler, içine çeker. Çığlık..
O yüzden "dünyanın en talihsizi, dertlisi, şanssızı benim" demeyin!
Kimse bedeninde, kılık kıyafetinde, yüzünde taşımıyor yaşadıklarını. Yüreğinde, belleğinde, çılgınlığında taşıyor.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.