Zaman çabuk mu geçiyor? Ne kadar sıradan, ne kadar boş, ne kadar yalan bir söz. Lafın bittiği yerde ağzımızda gevelediğimiz bir safsata. Bu kadar çok umudun, sevincin, aşkın, tutkunun; bu kadar çok insanın, dostun, düşmanın, sevgililerin, arkadaşların; bunca acının, ölümün, yıkıntının; ülkelerin, kentlerin, denizlerin, iklimlerin yaşandığı...hayır tüketildiği, harcandığı yıllar kısa olabilir mi, çabuk geçebilir mi!