Yakın bir zamanda yazarın ismini okuma parçasında keşfettim. Nedense bana yabancı bir yazar gibi geldi. Merak edip kısa bir araştırma yaptım ve yazarın Türk olduğunu öğrendim. Hemen iki kitabını alıverdim. Kitapları alalı çok oldu aslında ama okumak bugüne kısmetmiş.
Yakın zamanda okuduğum Onat Kutlar’ın İshak kitabını -ki o da aynı bu kitap gibi kısa öykülerin olduğu bir kitaptı- okurken nedense zorlanmıştım. Bazı öyküleri kaçırdım hatta ne demek istiyor burada acaba diyerek. Ama bu kitap dili ve içeriği bakımından bana daha çok hitap etti sanırım. Böyle kendi kendine konuşur gibi cümleler ve biraz da melankolisi bana daha çok benzeyen öyküler vardı. En sevdiklerim de onlardı. Keyifle ve bir çırpıda okuyuverdim hatta. Bir aksilik olmazsa yakın bir zamanda elimde olan diğer kitabını da okuyacağım.
Bu sene öykü okuma konusunda pek bir azimliyim.
KapanVüs'at O. Bener · Everest Yayınları · 2024729 okunma
İnsanlar bir yığın acayip şeyler söylüyorlar. Bazen, koyunlarla birlikte yaşamak çok daha iyi, konuşmaz koyunlar, yiyecek ve su aramaktan başka bir şey yapmazlar. Ya da kitaplar, dinlemek isterseniz size ilginç öyküler anlatır kitaplar.
Kitabın adı:Tante Rosa
Yazarın adı:Sevgi Soysal
Sayfa sayısı:106
Gerçeklik ve soyutluk arasında gidip geldiğim bir ir düş mü yoksa gerçek mi diye sorguladığım bir kitap oldu.
Uyurken birden uyanırsın gördüğün yaşadığın şeylerin bir rüya olduğunu anlarsın ya öyle oluyor insan.
Kitap bittiğinde öyküler tamamlanıyor birbirinin devamı olduğu anlaşılıyor .
Tavsiye ederim...
Kitapta 18 öykü var. Öyküler alıştığımız, sıkça karşılaştığımız tarzda değil. Delilikle normallik arasında gidip gelen, o aradaki belli belirsiz sınırı sıkça ihlal eden kendine has karakterleri anlatıyor. Bunların kimisi paranoyak, kimisi adeta bir Don Kişot, kimisi de sosyal fobik. Bu tür uçlarda yani topluma teğet yaşayan kişilerin iç dünyasını merak ediyorsanız ya da belki de onlardan biri iseniz bu kitabı büyük bir iştahla, kahkahalar eşliğinde, bitmesin diye aheste beste okursunuz. Yer yer koyulaşan, kara bir renge bürünen rafine bir mizahı var çoğu öykünün. Öyküler beşer altışar sayfa, hiçbiri sıkmıyor ve tamamı çok pişmiş, kusursuz bir üslupla kaleme alınmış. Yazarın bu öyküleri yazarkenki olası coşku ve diğer duygulanımları okura anında geçiyor. Son Şövalye, Yabancı, Bay Ölüm, Agnostik Bir Karıncanın Serüvenleri, yazarın bu ikinci öykü kitabındaki favori öykülerim oldu.
Kitap 17 öyküden oluşuyor. Eksik kalmış insan hikayelerini içeriyor. Her öykü birbirinden güzeldi ve en beğendiğim öykü Dünya Atı oldu. Öykülerin giriş cümlelerini çok etkileyici buldum. Öyküler kısa, farklı kurgulanmış, etkili bir dile sahip... Öykü okumayı seven herkese tavsiye ediyorum.
Dünya; okyanusta yüzen bir tahta parçası mıdır yoksa kelimelerin üzerinde yüzen, harflerin manalara dokunarak ilerlediği bir hazine sandığı mı? Bir göç katarı mı? Bir kirli gemi mi? Biz, bir yüzüşü mü, bir göç katarını mı seyrediyoruz, durduğumuz çağdan? Dengemizi kaybetmemek için bir seyre mi tutunuyoruz böyle?
Dünya AtıAyşegül Genç · Muhit Kitap · 2022105 okunma
Biz gençliğimizi yaşamadan hemen yetişkin oluyor ve çok uzun bir süre yetişkin olarak kalıyoruz; bu nedenle belli bir yorgunluk ve ümitsizlik halkımızın dayanıklı ve umut dolu varlığı içinde derin izler bırakıyor.