Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir yar başında, adam ellerini arkaya atmış. Rivayet o ki, türkü söyleyerek dolanıyor. Bir anlık gafletle ayağı kaymış, yukarıdan aşağı uçurumdan yuvarlanmış. Üç yüz beş yüz metre yükseklik, aşağıda kayalıklar vesaire. Adam oradan düşerken bir eliyle bir dalın ucundan tutmuş. Nefes nefese, perişan... Aşağı bakmış, düşse parça parça olacak. Yukarı bakmış, çıkmaya imkân yok. Ne yapayım? Can tatlı, başlamış bağırmaya: "Kisme yok miii?" Ama kimse yok. Orası bir dağ başı. Dal çatırdıyor, ağırlığı taşımıyor. "Kisme yok miii?" Dal iyice çatırdıyor, kırıldı kırılacak. Bağırmaktan, korkudan adamcağızın sesi kısılmış. Artık son raddeye gelmiş böyle, ses gitmiş, dal gidiyor, can gidiyor... "Ya Rabbi, senden başka kimsem yok." derken baş ucunda biri belirmiş. Puf... Bulutların içinden çıkmış gibi, beyaz yüzlü, pamuk sakallı, hafif göbekli. Elini uzatmış: "Merhaba yavrum!" "Merhaba!" demiş adam nefes nefese. "Ben Hızır'ım. Seni kurtarayım mı?" "Daha ne isterim? Allahım sana şükürler olsun. Ya Rabbi, hamd ü senalar olsun!" Adam sevinç içinde... "Hızır'dan murat nasihattir." derler. Hızır (a.s.) da adama bakıp nasihat etmiş. Demiş ki: "Kurtarayım ama sen de bundan sonra iyi bir insan ol. Abdestini al, namazını kıl, orucunu tut, zekâtını ver. İnsanlara kötülük etme, güzel ahlaklı birisi ol." O böyle nasihat ederken adam bakmış, pabuç pahalı, son gücüyle avazı çıktığı kadar bağırmış: "Başka kimse yok miii?" Niye öyle diyor? Kurtulmayı istiyor ama bedel ödemek zor geliyor.
“Öyle ahlaklı ol ki, düşmanın bile sana düşman olduğuna utansın” Hz.Ali
Reklam
Ben Rubi'nin Fikirleri Cenevre, 30 Temmuz Gazetelere şu ilanı verdim: "Birkaç dil bilir, filozof, bekar, sabırlı ve gezgin katip arıyorum. 20 Temmuz tarihine kadar akşamları saat onda, Mon Repos oteline müracaat." Bir müddettir uykusuzluk çektiğimi için, taliplerin sınavı geceyi geçirmeme yardım eder diye düşünüyordum. Altmış üç
Kimsin sen insan?
Aç gözlerini, zayıf ve kibir dolu insan, toz zerreciğinin üstüne güçlükle tırmanan zavallı karınca; kendi kendine özgür ve büyük olduğunu söylüyorsun, kendi kendine saygı duyuyorsun, hayatı süresince o kadar aşağılık olan sen, ve kuşkusuz alay etmek için, gelip geçen çürük bedenini selamlıyorsun. Ve sonra sanıyorsun ki, büyüklük adını verdiğin bir
Özgür müsün?
Eğitimini sen mi yönetiyorsun? Mutlu veya üzgün, veremli veya gürbüz, şefkatli veya hain, ahlaklı veya kötücül bir kişilikle doğmayı isteyen sen miydin? Ama evvela, neden doğdun? Doğmayı sen mi istedin? Bu konuda kimseye danıştın mı? Demek ki, kaçınılmaz şekilde doğdun. .. Ne kadar büyük olursan ol, ilk başta salya kadar pis ve idrardan daha pis
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Reklam
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.