“Daha önce işe yarayan bütün yolları denesen de yaşamaya dair bir lokma heves bulamadığın zamanlar vardır ya, işte öyle çukurlarda debelenip duruyorum bu aralar. Düşmesi de çıkması da bitmiyor. Bunu söylemek hoşuma gitmese de bazen hiçbir şey avutmuyor.”
Sayfa 93 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, İstanbul, 2024.Kitabı okudu
Gregor Samsa, bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu.
Pek korkunç, bir o kadar da merak uyandırıcı bir başlangıç cümlesi, değil mi? Kendini tanımak da tam olarak böyledir. Varlığını çok iyi bildiğiniz ama belki iğrendiğiniz, belki korktuğunuz için görmezden gelmeyi tercih ettiğiniz, böylesine
Çünkü büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü.
Büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı.
Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.
"Her şeyimle herkesin gönlü olsun diye çabalarken, kimse bana sen ne istiyorsun diye sormuyor. Sanki ben herkesi anlıyorum, ama hiç kimse gerçekten benim ne hissettiğimi anlamıyor. Öyle bir değersizlik hissi işte, içimdeki."
"Dinle, Nastenka( bana öyle geliyor ki, size Nastenka diye çağırmaktan asla sıkılmam), işte bu kuytu köşelerde tuhaf insanlar yaşar; hayalperestler...Tam bir tanımını yapmak gerekirse, aslında hayalperest insan değil, bir çeşit yaratıktır. Gün ışığından kaçmak istiyormuş gibi kuytu köşelere yerleşir."