Uzun ve güçsüz bırakan bir sessizlik oldu. Ne söylesen sonucunu değiştiremeyeceğin, ne desen olduramayacağın, sadece diğerinin iki dudağının arasında olan, düğümü çözümü kendinden durumlar vardır ya, öyle işte.
40.Hani onlar, kendilerini öldürmek için
peşlerinden gelen Mekkeli kâfirlerin elinden kurtulmak amacıyla, Sevr dağının tepesindeki bir mağarada gizlenmişlerdi. Fakat askerler, izlerini sürerek mağaranın ta önüne kadar gelmişlerdi. Oracıkta öldürülmelerini engelleyecek görünürde hiçbir sebep kalmamıştı. O kadar ki, nefes alsalar duyulacak bir hâlde iken Peygamber, bu dâvânın artık sona ereceği endişesiyle yüreği kan ağlayan sevgili arkadaşına "Üzülme dostum!" diyordu, "Allah bizimle beraberdir!" Bunun üzerine Allah, ona ve bu vefakâr arkadaşına, kendi katından olağanüstü bir huzur ve güven duygusu bahşetti ve onu, sizin bu göremediğiniz meleklerden oluşan mânevî ordularla destekledi ve her ikisini de kurtarıp sağ salim Medîne'ye ulaştırdı. Ardından da, müminlere büyük zaferler kazandırdı. Böylece, hakikati inkâr edenlerin bâtıl inanç ve iddialarını çürüterek dinlerini alçalttı; çünkü tek yüce din, Allah'ın dinidir! Öyle ya, Allah, sonsuz kudret ve hikmet sahibidir. İşte Allah, böylesine çaresiz anlarında bile, Elçisini yalnızlığa terk etmedi, şimdi de terk etmeyecek!
Sonbahardaki ağacın yaprakları da böyle dökülür işte, ağaç hissetmez bunu, yağmur süzülürken gövdesinden ya da güneş ya da ayaz, içindeki hayat yavaş yavaş büzülüp kendi içine çekilir. Ölmez ağaç. Bekler.
george bir an sustu. "ama biz öyle değiliz,"dedi sonra.
"çünkü sen varsın benim yanımda ve..."
"ben varım senin yanında. biz ikimiz hep birbirimizin yanındayız, işte böylece bizi düşünen biri var bu dünyada,"diye bağırdı lennie zafer kazanmış gibi
Gazete, dergi filan derseniz, şimdiki gibi çok okunmazdı öyle. Bu yüzden gazete kağıdı bile değerliydi. Her işte kullanılırdı. Daha olmadı kiloyla satardınız.
Sayfa 14 - Yapı Kredi Yayınları - 4468Kitabı okudu