Öyle mi gerçekten ya :)
" Okumuş bir kimse ne isterse olabilir ."
... "sevimsiz gerçeklerden kaçış" patolojisinin bir biçimi de yoksulluğa egzotik bir varoluş tarzı olarak yaklaşılması ve yoksulluğun romantize edilmesidir. Bu eğilimde, ya yoksulların kendi yoksulluklarıyla baş etme yöntemleri metalaştırılarak "moda"ya dönüştürülür ya da doğrudan doğruya yoksulluğun kendisi acımayla karışık
Sayfa 340 - Yazılama Yayınevi, 3.Baskı, Aralık 2022.
Reklam
“Çağımızın büyük yanılsamalarından biri bu. Kendi içimizi gitgide daha az dinler olduk. Hatta kimi zaman yaşamımızda ne yapmayı istediğimizi bile tam olarak bilemeyebiliyoruz. Dahası gündelik yaşantı içinde bize ait olmayan, toplumun bize dayattığı kurallara uyabilmek adına yolumuzu şaşırdığımız da oluyor.” “Kurallar mı?” “Evet, adına ister kurallar, ister yasalar de. Davranış kuralları, düşünce kuralları ve en çok da zevk kuralları. Bana öyle geliyor ki yüreğimizin tercih ettiğini değil de bizi sevmeye zorladıkları şeyleri seviyoruz. Giysilerimizi, telefonlarımızı, içeceklerimizi, izleyeceğimiz filmleri seçen gerçekten biz miyiz?”
Halklar özgürlüğe put gibi taparlar ama yeryüzünde gerçekten özgür olan bir halk var mı? Masmavi ve bulutsuz bir gökyüzüne benziyor gençliğim. Büyük ya da zengin olmayı arzulamak beraberinde yalan söylemeyi kabul etmek değil midir? Aynı zamanda, eğilmiş, sürünmüş, yalancı kimselerin uşağı olmaya razı olmak değil midir bu? Onlarla suç ortaklığı yapmadan evvel onlara hizmet etmek gerekir. Eh, madem öyle, 'hayır' diyorum!
Sayfa 121
"Bilgisi ve hitabeti bakımından öne çıkan bir hakim, çektiği sıkıntıların neticesinde monomani hastalığına yakalanır. Bir müddet sonra akli melekesini tamamen geri kazanır. Fakat hata ettiğini bilse de artık insan içine karışmak istemez, zarar görse bile iş güçle ilgilenmek istemez. Sohbeti mantıklı olduğu kadar da nüktelidir. Kendisine seyahatten, işine bakmaktan bahsettiniz mi; 'Biliyorum ki bu şekilde hareket etmem gerekir, fakat yapamıyorum. Nasihatleriniz çok güzel, düşüncelerinize uymak isterim, bundan eminim. Fakat öyle bir şey yapın ki, bir karar alıp onu uygulayacak bir azimle isteyebileyim.' diye cevap veriyor ve bir gün bana demişti ki 'Gerçekten bir azmim varsa o da azmetmemek içindir. Çünkü bütün aklıma malikim, ne yapmam gerektiğini biliyorum. Fakat harekete geçme zamanı geldi mi kuvvetim beni terk ediyor."" Monomani: Saplantılı olma hastalığı.
“Momo’nun hiç kimsenin yapamayacağı şekilde başardığı şey dinlemekti. Belki şimdi pek çok kimse, bu da bir şey mi, herkes dinlemesini bilir, diyecektir. Oysa hiç de öyle değil. Çok az insan gerçekten iyi bir dinleyicidir. Dinlemek konusunda Momo’nun eşi benzeri yoktu.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.