Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İyi bir kitap bize bütün dünyayı hatırlatan bir şeydir. Belki her kitap öyledir, öyle olmalıdır. Kitabın kendi içinde olmayan, ama varlığını ve sürekliliğini kitabın anlattıklarıyla hissettiğim bir şeyin parçasıdır kitap. Dünyanın sessizliğinden ya da gürültüsünden çıkarılmış bir şey belki, ama o suskunluğun da gürültünün de kendisi değil. İyi bir kitap, olmayan şeylerin, bir çeşit yokluğun, bir çeşit ölümün anlatıldığı bir yazı parçasıdır... Ama kelimelerin ötesinde yer alan ülkeyi yazının ve kitabın dışında aramak boşuna.
Sayfa 166-167 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Farkında olmamız gereken bir şey
Öyle bir doğamız var ki, aile gibi yakın ekibimizdeki kişiler mutlu olunca biz de mutlu oluyoruz. "Sen kazanınca ben de kazanıyorum, ben kazanınca sen de kazanıyorsun." Gerçeğinin farkına varıldığı andan itibaren tutulacak en akıllı yol, "Sana nasıl yardımcı olabilirim?" çabası olmalıdır. Evet, bu kadar basit işte: Sana nasıl yardımcı olabilirim? Buradan hareket ederseniz, barış ve mutluluk dolu dünyalar kurarsınız.
Reklam
Ama yarından çekinmenin nedeni şimdiki zamanı inşa etmeyi bilmemektir ve şimdiki zamanı inşa etmek bilinmeyince, bunun yarın yapılabileceği söylenir, ama bu da berbat bir şeydir, çünkü yarının daima bugün olduğunu görmüyor musunuz? Bu yüzden, özellikle bütün bunları unutmamak gerek. Yaşlanacağımız kesin. Bunun güzel, iyi, neşeli olmayacağı da kesin. Bunlarla yaşamak gerek. Önemli olanın şimdiki zaman olduğunu kendimize söylemeliyiz. Şimdi, bir şeyi ne pahasına olursa olsun, bütün gücümüzle inşa etmek. Her gün kendimizi aşmak için, kendimizi ölümsüz kılmak için, huzurevi daima aklımızda olmalıdır. Herkes kendi Everest'ine adım adım tırmanmalıdır, hem de öyle tırmanmalıdır ki her adım biraz sonsuzluk olmalıdır. Gelecek zaman, yaşayanların gerçek projeleriyle şimdiki zamanı inşa etmeye yarar.
Sayfa 114
2268 “Bundan dolayıdır ki hikmet-i İlâ­hi’ye vâkıf olan ârifler, ihsan sahiplerinin konuğu olmalıdır, demişlerdir. 2269 Sen ise öyle birinin müridi ve misafiri olmuşsun ki, denaetinden dolayı senin çalışma mahsûlün olanı elinden alıyor. 2270 Misâfiri olduğun kimse, kudretli olmadığı için seni kuvvetlendiremiyor. Sana nur vermek şöyle dursun,
Sayfa 222
İKTİSAT-KÖYCÜLÜK / MEMLEKETÇİLİK-SOSYAL ADALET Atsız Türk düşünce hayatına 15 Mayıs 1931 tarihinde çıkmaya başlayan Atsız Mecmua ile girer. Bu dergide çıkan Boz Kurt imzalı ilk yazılarında Anadolu'ya, "memleket"e, köye ve köylüye ağırlık verdiği görülür. "Bir kuş bakışı" başlıklı ilk yazıda bulunan şu cümleler dikkat
Televizyon
Sana ne düşüneceğini söyler, bangır bangır kafana sokar. O haklı olmalıdır. Öyle haklı görünür ki. Vardığı sonuçları sana öyle peş peşe söyler ki zihninin itiraz etmeye, 'Ne saçma!' demeye vakti olmaz.
Sayfa 106 - İthakiKitabı okuyor
Reklam
Kaybettiğin yerde bekleme, güçsüzler öyle yapar. sana kapanan kapıyı bir daha çalma, kapanan kapıyı acizler çalar. unutma ki bu aşağılık dünyadasın; kötülüğü baş tacı edip, iyiliği çılgınlık sayan dünyada. şunu iyi bil ki,
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Saruman’m söylediği zaman pek de üzerinde durmadığım sözleri. Şimdi bu sözleri açık seçik yüreğimde duyuyordum. “‘Dokuzlar, Yediler ve Üçler’in,’ demişti, ‘hepsinin kendine has özelikleri vardır. Fakat Tek Yüzük öyle değildir. Sanki daha önemsiz yüzüklerden biriymiş gibi, yuvarlak ve süssüzdür; fakat yapıcısı yüzüğün üzerine öyle işaretler
“Aslında her fikir yansızdır, ya da öyle olmalıdır; ama insan onu canlandırır, alevlerini ve cinnetlerini yansıtır ona; saflığını yitirmiş, inanca dönüştürülmüş fikir, zaman içindeki yerini alır, bir olay çehresine bürünür; Mantıktan sara hastalığına geçiş tamamlanmış olur. İdeolojiler, doktrinler ve kanlı şakalar böyle doğar.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.