DEMİRTAŞ, BENİM ADIMA DA İKİ SATIR BİR ŞEY YAZIVER ALLAH AŞKINA...”
1979 yılının Kasım ayında, Sofya’da çıkan “NarodKultura” adlı gazetenin yazı işleri müdürlüğünden adıma bir telgraf gelmişti. Aralık ayında kutlanacak, ünlü ozanları Vaptsarov’un 70. doğum yıldönümü dolayısıyla bir özel sayı çıkaracaklarını bildiriyorlar ve benden de bu konuda bir yazı istiyorlardı. Tabii, Aziz Nesin’e de telgraf çekmişler ve on dan da bir yazı istemişlerdi.
işte o günler... Aziz bey eve telefon etti.
- Yahu Demirtaş, dedi, Narodna Kultura senden de yazı istedi mi?
- Evet, dedim..
- İyi, dedi. Öyleyse sen benim adıma da iki satır yazıver.
Vallahi vaktim yok yazacak.
- Aman ağbi, dedim, ben kendi yazımı bitiremedim daha.
- O zaman, dedi, yazıyı biraz uzun tut. Ortadan böleriz, yansını senin adına göndeririz, yansım da benim.
- Olur mu öyle şey ağbi, dedim, Allah aşkına? Ben zaten ne yazacağımı bilmiyorum. Yazıyı nasıl uzatayım?
- Pekâlâ, dedi. Öyleyse şöyle yapalım. Sen şimdi yazıyı bitirince telefonda bana bir oku. Ben de ondan esinlenip bir iki şey yazayım.
- Aman ağbi, dedim, o zaman benden aşırdığın beni olur.
- Yoo, oğlum... dedi. Kimse, Aziz Nesin Demirtaş’tan aşırmış demez. Olsa olsa, Demirtaş Aziz Nesin’den aşırmış derler. Sen benim adıma korkma...
Huzur dolsun yeriniz