Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
288 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Kişisel gelişim kitabı olan "Kashna Felsefesi" özgüven eksikliği olan kişilere bir cesaret aşılama çabasıdır. Yazar sıradanlaşmış düşüncelerin farklı bakış açısıyla yeniden değerlendirerek doğruları sorgulamanın peşine düşer. Bazen acaba olabilir mi, bazen de saçmalama yahu çıkmıyorsa zorlamanın anlamı yok dedirten analizlerine şahitlik
Kashna Felsefesi
Kashna FelsefesiErdal Demirkıran · Kashna Kitap Ağacı · 2012702 okunma
Evliliğin münasip bir vakti yoktur. Evlilik için münasip kişi vardır. Evlilik için ideal vakit 20'li ya da 30'lu yaşlar değildir. Bu vakit, münasip kişi çıktığında gelir. Ne zaman evlendiğinizin bir önemi yoktur. Asıl önemli olan kiminle evlendiğindir. Bir çok toplum, treni kaçırmaktan bah- seder. Bırak tren nereye gidiyorsa gitsin. Bizi istemediğimiz yere götürecekse kaç- sın. Zira olay; birinin parmağına yüzük takmak değildir. Asıl olay; dinini, mutlu- luğunu, geleceğini ve hayatını hangi kadının veya erkeğin eline verdiğindir. Bunları ya arttıracak ya da azaltacaktır. Öyleyse güzel bir seçim yap.
Reklam
...sizin kendinize dair imgenizi yavaş yavaş değersizleştiriyor mu?Onu mutlu etmeye çalışırken,kendinizi bir hiç olarak,işe yaramaz biri olarak mı görüyorsunuz? Başkaları,aileniz,çevreniz sizin kuşkularınızı ve kaygılarınızı anlamıyorlar ve eşinizi model bir eş ya da koca olarak mı görüyorlar?Kendinizi aşağışanmış mı hissediyorsunuz,partneriniz kimi zaman size bu aşağılamadan yararlanıyor izlenimi mi veriyor? Hiç dostunuz yok mu ya da pek az mı var;sizi yavaş yavaş onlardan uzaklaştırdı mı?Evde ve dışarıda çok farklı mı davranıyor? Her eleştiriye karşı hırçın mı,sorgulanmayı,büyük ya da küçük hatalarını kabul etmeyi beceremiyor mu?Sizi her konuda ve bir hiç yüzünden sürekli suçluyor mu?Ne yaparsanız yapın onu memnun edemeyeceğiniz duygusu içinde misiniz?Bununla birlikte,giderek daha ender de olsa,zaman zaman yeniden nazik,kibar biri oluyor mu? Eğer öyleyse,ilişkinizin sapkın bir zeminde gelişiyor olması mümkündür.
Bu kaçış neyin nesi? Peki ya bu muhafazakarlık? Peki ya bu merhamet? Peki ya bu iyilik? Peki ya bu dürüstlük? Peki ya bu yeniden, yeniden ve yeniden ayağa kalkmalar? Peki ya bu ölüp ölüp dirilmeler? Çünkü biz ahirete iman ederiz, Müslümanız ve biliriz ki hayat bu dünya ile sınırlı değil. Ölümü öldüremiyor, kabir kapısını da kapatamıyoruz. Öyleyse
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
reşit galip..
Türk aydınlanmasının Kuvvacı fedaisiydi. Rodos doğumluydu. İtalyanlar Trablus Savaşı sırasında oldu bittiye getirip Rodos’u işgal edince, henüz 17 yaşındayken doğduğu toprakları kaybetmenin acısını yaşadı. Kayıkla Marmaris’e geçti, İzmir’e geldi. Bugün Swissotel Büyük Efes’in hemen karşısında yeralan ve Ticaret Lisesi olarak eğitim veren Fransız
Reklam
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
“Hayattan uzaklaştığımız ölçüde gerçeğe yaklaşırız.” der Sokrates ölüme hazırlanırken. “Biz gerçeğe aşık olanlar, hayatta ne için çabalarız? Bedenden ve onun hayatının yol açtığı tüm kötülüklerden kurtulmak için. Öyleyse, ölüm kapımızı çaldığında nasıl mutlu olmayalım ki?”
Sayfa 49 - Ren YayıneviKitabı okudu
Önce ellerini gördüm; nasıl aydınlıktı öyle Yıllardan bir yıl, vakitlerden bir akşam Kovdu çevremden bütün kötülükleri Önce ellerin Önce ellerini gördüm, tuttum, bırakmam Bilmezdim eskiden ben bu şafakları Öğrendim nasıl da güzelmiş yeryüzü
“Eğer öyleyse, umutsuzluğunuzu giderecek bir şeyler yapmak beni ne kadar mutlu ederdi!”
Reklam
51. Eyalet ve Gerçekler (uzun ama buna değer)
Jeffrey'ye bakıp yeniden oturmasını işaret etti. Kendisi de yerine geçti. Profesör, Amerika sizce de bir şekilde yolunu kaybetmedi mi? Atalarımızın dağlara taşlara kazıdığı idealler yozlaştırılmadı mı? Unutturulmadı mı? Değersizleştirilmedi mi?" Jeffrey başıyla onayladı. "Bu görüşte olanların sayısı her geçen gün
Ölüm
Bir taht inşa etmiş kendine Ölüm Uzak batıda yalnız bir şehirde, İyi ve kötü ile en iyi ve en kötünün Sonsuz dinlenmeye çekildiği. Benzemez bizim olan hiçbir şeye Türbeleri, sarayları ve kuleleri (Zamanın ötesinde ürpertisiz kuleler). Yükselen rüzgarların uysalca göklerden bıraktığı, Hüzünlü sular sarar çepeçevre. Kutsal göklerden nur inmez Uzun
Sanki bu sözleri bekliyormuş gibi birdenbire, kendine hakim olamayarak öfkeli bir eda ile bağırdı; – Seninle alay edip, yüzüne karşı kahkahalarla gülerek söylerdi! Kibar bir insan, daha çok kibar bir kadın senin kirli ruhunu görerek tiksinti duyar. Saçlarını yaptırmışsın, en iyisinden çamaşır giyiyorsun, elbiselerini terzide diktirmişsin ama
Sayfa 688Kitabı okudu
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.