Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Anılar da yaşlanır, değişir ve eski berrak çizgilerini kaybederler. Onlar bile zamanın gücüne karşı direnemezler. Çünkü zamanın eline öyle tılsımlı ve ilahî bir güç verilmiştir ki, bir bölüm sonra, bir bölüm önce yaşadıklarımıza baktığımızda yalnızca buruk bir gülümsemeyle şaşarız, yaralarımızın nasıl böyle ustalıkla sarıldığına... Zaman usta bir saat tamircisinin sabrı ve dikkatiyle üzerine düşeni yapar yalnızca."
Sayfa 168 - Can YayınlarıKitabı okudu
Oysa biliyoruz ki hayat acıtır; acıtmıyorsa hayat değildir.
Sayfa 48
Reklam
Oysa ki kahve bahaneydi maksat kırk yıl hatır etmekti...
Çocuklar ölmüş! Desem Hangi taraftan? Derler... Oysa çocukların tarafı olmaz ki..! 🖤🥀
"Bedenim ben, hem de ruh" - böyle konuşur çocuk. Neden çocuklar gibi konuşmayalım ki? Ama uyanmış, bilen kişi der ki: Bütünüyle bedenim ben, başka hiçbir şey değilim onun dışında; ruh da bedendeki bir şeye verilen addır sadece. Beden büyük bir akıldır, tek bir duygusu olan bir çoğulluktur, bir savaş ve bir barıştır, bir sürü ve bir çobandır. Senin küçük aklın da bedeninin aletidir, kardeşim, şu senin "tin" dediğin, senin büyük aklının küçük bir aleti ve oyuncağıdır. "Ben," diyorsun ve gurur duyuyorsun bu sözcükten, inanmak istemeyeceksin ama - senin bedenin ve onun büyük aklı daha da büyüktür oysa; o Ben demez, ama Ben'i oluşturur.
Sayfa 27
"Hoşgörülü olun ve unutmayın ki, benim fikirlerimi izleme açısından, Jung'a göre daha az zorluk çekiyorsunuz. Siz, ırk akrabalığı vasıtasıyla benim entelektüel yapıma daha yakınsınız. Oysa o, bir hıristiyan ve rahip çocuğu olarak, ancak ve ancak büyük engelleri aşarak bana ulaşabilmektedir."
Reklam
Gittin... Ben arkandan sadece baktım. Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki... ’’gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini. Gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak. Gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi. O karanlıkta yolumu kaybedeceğim...’’ diyecektim sana. Konuşamadım...
Kuşlar bölük bölük hayatıma giriyor Bütün çığlıkları kuşanmış ölüm Dudaklarında siyanür Oysa bilmiyor ki, bu yolculuktan Yollar tükense de, dönmeyeceğim Seni yaşamadan ölmeyeceğim
Sen hiç istemedin ki dostum! İstemek nedir bilmedin ki! Hiç tutulmadın sen! Tutkuların için ölmedin ki! İsteseydin ölürdün, ölseydin olurdun! Sen hiç olmadın ki! Evet, olmadın, çünkü sen hiç ölmedin! Ölecek kadar istemedin, ölümün pahasına istemedin, ölümüne istemedin! İsteseydin ölürdün, ölseydin olurdun. Oysa ne öldün ne oldun. Çünkü sen istemedin; isteğini, istediğini aslında dile bile getirmedin. Öyle Ya, bir kere dile getirseydin , olurdun, bir kez adam gibi aklından geçirseydin hemen orda olmuş ve ölmüş idin. Sen hiç istemedin ki dostum! İstemesini bilmedin, istemek nedir bilmedin! Çünkü sen ol deyince olduranı hiç tanımadın!!
İz
❝ Seni seviyorum diyip Sevdiğini yaralayanları görüyorum Oysa insan sevdiğini incitebilir mi? Sevdiğini... Öyle saf öyle güzel sevmeli ki Sevgisinin izi kalmalı Ben de seni öyle saf öyle güzel sevmiştim Başkasının bir daha sevemeyeceği kadar Biliyorum, Beni hatırladığında Hafif bir tebessüm belirecek dudağında Gözlerin parıldayacak Her zamanki gibi Sevgimin bıraktığı izden ❞ 🖋️Dedekargınoğlu
Reklam
76 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
"Koştum göğe baktım önce Bir yıldız eksilmiş gökyüzü Çok ağladım" Agâh Ensar Can'ın kaleminden... Yazarımızın kelimeyle "Yasak Saatler" adlı şiir kitabıyla tanıştım. Şiirleri bir o kadar derin, duygulu ve düşünürücüydü. Kitaptaki şiirlerinin her biri birbirinden güzeldi. Özellikle bazı şiirlerde dönüp tekrar tekrar
Yasak Saatler
Yasak SaatlerAgâh Ensar Can · Otantik Yayınları · 20237 okunma
"Ama her şey öyle çürümüş ki, en insan olanımız bile hayatta hiçbir şeyin kendini feda etmeye değmediğini düşünüyor artık. Hangimizin hayatı bir değer için kendini feda etmekten daha kıymetli oysa?"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.