Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hoyrat bir elin ağır darbesine de maruz kalmış zamane mü'minlerin ruh ikliminin, duygu dünyasının ve yaralı bilincinin henüz bir medeniyet(in yeniden) inşasına müsait bir kıvamda olmadığını... Özellikle iç dünyalarda tamir etmemiz gereken çok yara, edinip özümsememiz gereken çok ölçü bulunduğunu...
Yusuf aleyhisselamdan Bediüzzaman'a uzanan nuranî hat, atıldığı kör kuyularda manevî kördüğümlere dolanan ruhlarımız için bir menfez ve bir şifa sunuyor. R. D. Laing'in deyişiyle 'şaşıya yol gösteren kör' durumundaki modern psikiyatrinin en 'baba' psikanalistlerinin sunamayacağı bir menfez ve bir şifa hem de...
Reklam
Bedeni kuyuya atılan Yusuf'un ruhu, asla kuyuya düşmemişti. Onun bedeni, zindana da atıldı; ama ruhu asla zindanlara düşmedi.
Kendimizi şartların esiri olmaktan kurtarmak
'İyi insan' olmanın yolu ideal koşullardan veya mükemmel ortamlardan geçmiyor. Kaderimiz anne-babalarımızın ellerine verilmiş değil. Kişiliğimizi şekillendiren asıl unsurlar onlar değil, onlar bizi bu kişiliğe mahkûm etmemişlerdir. Aynı şekilde, çocuklarımızın kaderini ve kişiliğini ellerimizde tutuyor değiliz. Bilakis, denklemi şöyle kurmak gerekiyor: Anne-babalarımızın bize nasıl davrandığı, onların imtihanıdır. Bizim imtihanımız ise, o davranışları nasıl içselleştirdiğimiz, nasıl yorumlayıp şekillendirdiğimizdir. Yoksa, irade denilen şey insanlara niye verilmiş olsun?
Her anını her anın ve herşeyin Sahibini tanımakla geçirmeyi reddedişin acil cezası, 'Geçmiyor günler, geçmiyor' feryadıdır.
Sayfa 195 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Sis..
Kudreti büyük Yaratıcı, insanoğluna acizliğini koskoca göktaşlarıyla da öğretebilirdi; ama rahmet yüklü bir terbiye dersi olarak, küçücük su damlacıklarıyla öğretiyordu.
Sayfa 184 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bütünüyle yerküreyi çöplüğe çeviren Kuddusiyet cahili 'çağdaş uygarlık'ın pompaladığı 'tüketim'lere karşı uyanık duralım; fıtri bir hayat tarzının, modasız bir giyim anlayışının, 'ambalaj'sız halis gıdaların çerçevelendirdiği bir hayata uzanalım.
Sayfa 178 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Kadın cemali,erkek celali temsil eder. Bu ikilinin helâl ve meşru dairede buluştuğu aile hayatı ise ortaklaşa bir kemal yolculuğudur.
"Çocukluğumda babam bana şöyle davrandığı için bugün ben bu haldeyim." "Durumum bu; ama bunun sorumlusu ben değilim, annem bana şöyle şöyle yaptığı için ben böyle oldum." Benzer bir çocukluk yaşayan ama aynı 'patoloji'yi taşıma- yan insanların varlığını gözardı eden böylesi yarım analizlerle, kişilerin kendi cüz'î iradelerine ait olan sorumluluğu çocuklukları üzerinden anne-babalarına boca ettiklerini; böylece, bir insan için bu dünyada en sevgili olması beklenen anne-babaların iç dünyalarda biriktirilen öfkenin odağı haline dönüştürüldüklerini görüyoruz.
Artık hepimiz birer seyirciyiz. Yanıbaşımızda yaşanan hayatı bir dizi, film seyreder gibi seyrediyoruz. Müdahale etmeden,içine katılmadan,sorumluluk almadan.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.