Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hikmet, başını salladı: “Alışılmış değerlendirmelere göre, ben bir hiçim albayım. Ölçülerimi kendim getirmek zorundayım bu nedenle. ‘Zayıflık’ adlı bir kuvvet birimi yokmuş albayım. Öyle söylediler.
“Saçmalama Hikmet. Harp ilminin kaidelerini hiçe sayıyorsun oğlum. İnsan hayatı, tek bir muharebenin neticelerine göre kıymetlendirilemez.” Durdu: “Evet, sen, kıymetlendirme safhasında hataya düşüyorsun.”
Reklam
Hayat, talimlere benzemiyor albayım. Gerçek mermiler, insanı yaralıyor.
Ne kadar çok insana içerliyorum bir bilseniz. Kötüyüm ben. Suçluyum.
“Bilge’ye kızdığım için insanlığı öldürdüm. Bana bu haksızlık yapıldığına göre demek ki insanlık öldü, demek istedim.”
Hayata dayanamayan her insan gibi yapılır oyunda: Mış gibi yapılır.
Reklam
Belki de, hiç bir şeyin sonuna katlanamadığım gibi, bu rüyanın sonuna da katlanamadım ve seyretmedim sonunu.
“Benim gibi korkakları, rüyalarında bile rahat bırakmıyorlar albayım. …Neden böyle aşağılık rüyalar görüyorum albayım?”
“Kendini yakıp bitiriyorsun oğlum Hikmet,”
“Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.