Kocakarı Soğukları
Berdülacuz soğukları, halk arasında Kocakarı Soğukları olarak bilinir. Arapça olan ifadenin manası da böyledir. Mart ayındaki şiddetli soğuk günlerinden birisidir. Havalar sürekli kapalı ve soğuktur. 11 Mart ile 17 Mart arasında yaşanır. Bu soğuk günlerle alakalı şöyle bir hikâye anlatılır: Bir berdülacuz günü, Koca Râgıb Paşa, Kapalıçarşı'da yürüyormuş. Önde yürüyen Şaire Fitnat Hanım'ı da fark etmiş ve ona bir latife yapmak istemiş. Sonuçta büyük bir devlet adamı olduğu kadar büyük de bir edip. Fitnat Hanım'a şöyle demiş: "Bu kocakarı da ortalığı dondurdu." Fitnat Hanım altta kalır mı? Kocakarı fırtınasından sonra gelen öküz fırtınasını (sitte-i sevr) ima ederek cevabı vermiş: "Arkasından da öküz geliyor." 12 Mart tarihinde Husum (düşmanlar) fırtınası adı verilen sert ve yıkıcı bir firtina eser. 17 Mart'tan itibaren kırlangıçlar gelmeye başlar. 20 Mart tarihinde Güneş'in koç burcuna girmesiyle birlikte hamsin de nihayete erer ve kış faslı da bitmiş olur.
İyi, kötü herkes ölüyor. Ölümün uğramayacağı hiç kimse yok. Buna Azrail a.s da dahil. Peki bu kibrin sebebi nedir? Elinde kalmayacak dünyaya bu kadar kapılmanın manası nedir? Peygamber mirası olan alçakgönüllülük, tevazu varken neden şeytanın mirasına sarılıyoruz..?💫
Reklam
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Harika ötesi doğaüstü bir gerilim kitabı okumaya hazır mısınız ? Sürükleyici bir olay örgüsü vardı. Karanlık, ürkütücü, Tarihi, gotik ve korku dolu bir okuma sizi bekliyor. Karakterlerin korksa da bir o kadar cesaretli davranışları harikaydı. Olaylardan kaçmak yerine yüzleşmeyi tercih ediyorlar. Bretriz’in babası idam edildikten sona annesi İle
Hacienda
HaciendaIsabel Canas · Otantik Kitap · 202328 okunma
Allah Teâlâ Sevdiği Kullarına Belâ Verir
Allah Teâlâ sevdiği kuluna hastalık verir. Allah Teâlâ sevdiği kuluna dert verir. Başımıza bir dert geldiğinde veya hastalandığımızda hemen; “Niye ben? Niye benim başıma geldi?” diye isyan ederiz... Ama çok yanlış yapıyoruz. Çünkü Allah Teâlâ sevdiği kullarına dert verirmiş... İbni Abbas Radıyallahu Anh’dan gelen bir rivayette şöyle
İşte ey insan! Bu rahmeti bulan, ebedî tükenmez bir hazine-i nur buluyor. O hazineyi bulmasının çaresi: Rahmetin en parlak bir misali ve mümessili ve o rahmetin en beliğ bir lisanı ve dellâlı olan ve Rahmeten li'l-âlemîn unvanıyla Kur'an'da tesmiye edilen Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın sünnetidir ve tebaiyetidir. Ve bu Rahmeten li'l-âlemîn olan rahmet-i mücessemeye vesile ise salavattır. Evet, salavatın manası, rahmettir. Ve o zîhayat mücessem rahmete, rahmet duası olan salavat ise o Rahmeten li'l-âlemîn'in vusulüne vesiledir. Öyle ise sen salavatı kendine, o Rahmeten li'l-âlemîn'e vesile yap ve o zatı da rahmet-i Rahman'a vesile ittihaz et. Umum ümmetin Rahmeten li'l-âlemîn olan Aleyhissalâtü vesselâm hakkında hadsiz bir kesretle rahmet manasıyla salavat getirmeleri, rahmet ne kadar kıymettar bir hediye-i İlahiye ve ne kadar geniş bir dairesi olduğunu parlak bir surette ispat eder.
Sayfa 16
Peygamberlere iman etmeyen bir kimse, yüce Allah'a iman etmemiş sayılır. Çünkü yüce Allah'a, O`nun razı olacağı bir şekilde iman etmenin yolunu insanlara bildiren ancak peygamberlerdir. Kendi değersiz akıllarını öncü edinmek isteyenler, gerçeğe ve Allah'ın [celle celaluhû] rızasına ulaşamazlar, sapıklık içinde kalırlar. Yüce Allah'ın peygamberlere iman edilmesi hususundaki emirlerine de aykırı hareket etmiş olurlar. Bu bakımdan hidayetten yoksun kalırlar. Öyle ki, peygamberlerden yalnız birine iman etmemek, tümünü inkâr etmek gibidir. Böyle bir inanç, insanı imansız yapar. Hele Allah Tealâ'nın en büyük peygamberi ve peygamberlerin sonuncusu olan Hz.Muhammed'in [sallallahu aleyhi vesellem] yaşadığı tarih gün gibi meydandadır, insanlık âlemi tarafından bilinmektedir. Artık bugün hiçbir millet, din konusundaki bilgisizliğinden ötürü özürlü sayılamaz. Bugün her millete düşen en önemli görev, bu büyük Peygamber'in [sallallahu aleyhi vesellem] dinini kabul etmektir. Onun gösterdiği doğru yola koyulmak ve kurtuluşa ermektir. Bu görev tam manası ile yerine getirilirse, insanlık âlemi o zaman dünya felaketlerinden ve ahiret azabından kurtulur. Gerçek medeniyete ve ahiretin sonu olmayan mutluluğuna ermiş olurlar.
Reklam
1,000 öğeden 641 ile 650 arasındakiler gösteriliyor.