Zorunlu askerlik hizmetini Türkiye'nin doğusunda yapmasının sebebi Fransızca bilmesine rağmen bileğindeki ve kafasındaki kesik izlerinden dolayı RDM olarak damgalanmış olması olan bir askerin; askerlik sürecinde yaşadıklarını, psikolojik durumunu anlatarak başlayan kitap hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte bambaşka bir hikayeye dönüşüyor.
özgürlük, acı, yalnızlık, korku, intihar, ölüm, soğuk, çok soğuk, buz gibi soğuk terimlerini muhteşem metaforlarla açıklayan cümlelerle karşılaşacaksınız. Psikolojinin ve hayal gücünün neler ortaya çıkarabileceğini, algının gerçekten çok daha gerçek olabildiğini, gördüklerimizin gerçekten gördüğümüz gibi mi olduğunu yoksa yalnızca görmek istediklerimiz mi olduğunu uzun uzun düşünebileceksiniz. Kitabın son sayfalarında bu algı meselesinin "nevrotik projeksiyon" olarak adlandırılan, yalnızca kendimizde gördüklerimizi başkalarına yansıttığımızı ve bunun bir savunma mekanizması olduğunu açıklayan terimin hikayenin kahramanı tarafından ne kadar çok kullanılmış olduğunu ve kendinden projeksiyonladığı duygu ve düşüncelerle hayal gücünü birleştirdiğinde ortaya çıkan hikayenin gerçeğinden ne denli farklı olduğunu göreceksiniz.
Hakan Günday'ın kendine özgü tarzını tam olarak bulabileceğiniz, size doygunluk sağlayabilecek karanlık ve soğuk bir kitap. Okumak isteyenlere tavsiyem, özce Azil sonra Ziyan.