Kadının, özellikle de masum görüneninin ikiyüzlülüğü sınır tanımaz.
Kimse durduk yerde vaaz dinlemeyi istemez, özellikle de ergenlik çağındakiler.
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"İnsan bir fikre, mezhebe taraftarlıkla karışırsa kendisine söylenen her şeyi doğru kabul eder. Yalanı doğrudan ayıramadığı için de davranışları yalanlarla şekillenir." der Mukaddime'de... #sonsöz de Mesud Topal der ki; İbni Haldun'u anlatmanın ve anlamanın bir sonu yok. Sizlerin bugünden itibaren yapması gereken mutlaka Mukaddime'yi edinip tefekkür ederek okuyup anlamaya çalışmaktır. Mukaddime de İbn-i Haldun toplumu , devlet yöneticilerini , adaleti , hakkı , devletin sürdürebilirliği, halk ve devletin nasıl bağlantılı olduğunu , vergileri ,üretimi ,sanatı vb birçok konuyu ele almıştır. Bu kitapta Mesud Topal'ın Mukaddime eserinde konuları bölüm bölüm alıp , sözleri alıntılayarak o söze değer açıklamalarını görüyoruz . Kitapta genel olarak 21.yy Türkiyesini gördüm . Özellikle şu an tanık olduğumuz anlara. Devlet ve halkın nasıl ayrıştığını , devlet yöneticilerin nasıl olması-olmaması gerektiğini, vergi ve üretim ilişkisini, bilhassa " yozlaşmış devlet adamlarının özelliklerini " bolca belirtiliyor. Bu kitabı okurken yaşadığımız coğrafyayı şartlarını , yöneticileri ,kendinizi sorgulayacaksınız ve eminim ki tüm okuyucular mutlaka coğrafyamızda ilişkisini anlayıp " niye daha önce okumadım , Mukaddime adlı esere nasıl ulaşabilirim ?" diye düşüneceklerdir . Keyifli okumalar diliyorum
İbni Haldun - Coğrafya Kaderdir
İbni Haldun - Coğrafya KaderdirMesud Topal · Destek Yayınları · 20212,030 okunma
480 syf.
9/10 puan verdi
Dün gece 5'e kadar okuduğum soluksuz bir kitap ile geldim. 9/10 𝗞𝗼𝗻𝘂𝘀𝘂: Layala, hayatı boyunca Elf Kralı ve Prensinden kaçar ve onlardan anne-babasının intikamını almak için kendini eğitir. Prens tahta geçtiği gibi Eşini yani büyü ile bağlandığı Laya'yı saraya geri getirir. Layala, intikamı için Eşine zarar vermeye çalışır ve onu tanıdıkça işin farklı boyutları ile karşılaşır ve en sonunda Halkı için büyüsünü, kendini adamaya hazır olur. 𝙔𝙤𝙧𝙪𝙢𝙪𝙢: Bir gün içinde 500sayfalık kitabı okuyup bitirdim. Kurgu çok iyiydi ama en çok sevdiğim karakterlerin arasındaki o çekim, konuşmaları, yaşadıkları andı. Sabah akşam konuşsalar onları okurum. Layala'nın kendine has karakteri çok güzeldi. Hem asil hem savaşçı tarafı çok iyi yansıtılmıştı. Thane... Bu adam gerçek bir kral. Anında beni büyüledi. Çocukluğundan itibaren Layala için yaptıkları, yapmaya devam edecekleri beni ona bağladı direkt. Kitaptaki tüm karakterler (prenses hariç) aşırı iyiydiler. Kitaptaki kötü karakterlerin fazla olması ve bir çok düşmanımızın olması sürekli bizi bir aksiyona sokuyor, heyecanı artırıyordu. Yazarın dili akıcı ve çok güzeldi ama bilmediğim kelimeler çok gibiydi. Yeterince kitap okumuyormuşum gibi hissettim hahaha. Olay örgüsü,karakter bağı, işlenişi ve merak duygusu ince ince işlenmişti. Özellikle o konuşmaları ve flörtüz tavırları Aşırı güzeldi. Umarım ikinci kitap kısa zaman içinde basılır Fantastik seven herkese öneririm
Elf Kraliçesi'ne İtaat Edeceksiniz
Elf Kraliçesi'ne İtaat EdeceksinizJ.M. Kearl · Olimpos Yayınları · 202415 okunma
Kadın sesine tahammül edemeyen üçüncü Osman
Kendimi böyle şimdiki zamanın imkânsızlığına kaptırmışken tam, yol arkadaşım duraklayıp ilerideki deniz fenerini işaret etti. Surların üstüne oturtulmuş kulemsi fenerin nasıl inşa edildiğini anlatmaya başladığında önceki günden söz ediyordu sanki. Meğer vaktiyle bir kaza olmuş Kumkapı'da. Bin yedi yüz müymüş neymiş, Mısır'a gitmek üzere sefere çıkan Hacı Kaptan'ın kalyonu karaya oturunca zamanın padişahı üçüncü Osman yan yatmış kalyonu bizzat teftiş ettikten sonra, Boğaz sularını altı saniye boyunca aydınlatacak Ahırkapı Feneri'ni yaptırtmaya karar vermiş. Arkadaşımın anlattığına bakılırsa pek işkilli bir adammış üçüncü Osman. Kardeş katli korkusuyla gençlik çağına değin sarayın bir odasında hapis tutulması yüzünden açık alanlardan pek hazzetmez, nereden ses gelse yüzünü o yöne döner, havalanan bir martının kanat çırpıntısını bile kendine yönelik bir tehdit sayarmış. Ölümlülük huzursuzluğu zaten yeterince büyük, bir de üstüne öldürülme korkusu padişahı seslere karşı fazlasıyla hassaslaştırmış olmalı ki, müziğe ve özellikle kadın sesine tahammül edemez duruma gelmiş.
Sayfa 110Kitabı okudu
Toksinlerin neredeyse hepsi yağda çözünür. Yani yağlı ortamları sever, oralara giderler. Mesela kilomuzu oluşturan yağlarımızın içi toksinleri sistemden uzaklaştırmak için iyi bir yerdir. Buradan şu konuyu sezebiliriz: Kilo verirken yağlar azalınca içindeki toksinlere ne oluyor? Evet, onlar yağ hücreciklerinden açığa çıkar. Özellikle şok diyetli hızlı kilo vermeler bu toksinleri etrafa salar.
Reklam
172 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Romeo ve Juliet'i bilmeyen yoktur. İki ailenin düşmanlığı yüzünden kötü sonla bitmiş bir aşk hikayesi. Fakat size önerim herhangi bir yayından okumayın. Özellikle çeviri eserlerde yayın tercihi çok önemli. O kadar kötü bir yayınevi ve kötü bir çeviriydi ki eserin şiirselliğini yok etmiş bu kötülük. Daha iyi bir yayından tekrar okumayı düşünüyorum. Herkese keyifli okumalar.. :)
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Anonim Yayıncılık · 201260,8bin okunma
Sahip olmak ya da olmak 3
Sahip olmak" şeylere, nesnelere ilişkindir ve bunları görüp, tutmak ve de tanımlamak kolaydır. "Olmak" ise, yaşantılara ve bazı içsel süreçlere dayandığı için, dile gelmesi, tanımlanması- zor ve hatta imkânsızdır. Kişilik dediğimiz, dışa vuran yanları- mızı, yani taşıdığımız maskeleri tanımlamak mümkündür. Çün- kü bu, dışlaşmış bir
Dış Toksinler
• BPA: Plastiklerde olan bir madde, fatura ve fişlerde de vardır. • Pestisit: Tarım ilaçları • Paraben: Kozmetiklerde olan bir madde • Ksenobiyotikler: Endokrin bozucular olarak bilinen, hormonal sistemimizi bozan maddeler • İlaçlar • Solventler • Kötü elektromanyetik alan • Küfler • İşlenmiş gıdalar (konservelerden boyalı gıdalara, koruyucu katkılı ürünlerden sentetik gübreyle yetiştirilmiş bitkilere ve ilaçlanıp hormonlanarak büyütülmüş hayvanlardan elde edilen gıdalara kadar bu liste uzar.) • Yine evimiz, özellikle mutfağımız tam bir toksin deposu olabilir: Teflon tava kullanımı, mikrodalgada hazırlanmış besinler, yüksek ısıda kavrulmuş-kızartılmış yemekler, küflenmiş gıdalar, deterjanlar derken yine uzun bir liste.
Şehzade Abdülhamid, diğer Şehzadeler gibi güçlü bir eğitim görmüş; Osmanlıca yazı ve konuşma dersini Gerdankıran Ömer Efendi'den, Arapça'yı Ferid ve Şerif efendilerden, Farsça'yı Kazasker Ali Mahvî Efendi ve Sadrazam Saffet Paşa'dan; tefsir, hadis, fıkıh gibi İslâmî ilimleri Ömer Hulusi Gümüşhânevî Efendi'den almıştır. İleri derecede konuştuğu yabancı dil olan Fransızca'yı Gardet, Ethem ve Kemal paşalardan öğrenmiştir. Tarihe, özellikle yakın dönem tarihine ilgi duyan Şehzade Abdülhamid, Osmanlı Tarihi derslerini Vak'anüvis Lütfi Efendi'den öğrendi.
Sayfa 175Kitabı okudu
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.