398 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kitabı çok beğendim ve etkilendim ufak tefek eksikler olsa da. Ahmet Ümit toplumumuzun kanayan yarası olan çocuk istismarı ile ülkemizde yaşayan göçmenlerin sorunlarına değinmiş bence biraz detay verebilirdi. Bu konuda eleştiriyorum önceki kitaplarında hem polisiye bir olay var hemde insanın genel kültürünü artıracak kıymetli bilgiler bulunurdu. Direk polisiye akıcı heyecanı bol bir roman olmuş. Hiç sıkmadı. Anlattığı ve benzettiği kırlangıç ve mavi balık hikayeleri ilgi çekiciydi. Okurken şunu anladım ki insanın ruhu kutsaldır. Allah’ın bir emanetidir bize yani cesede. Biz layıkıyla beslemezsek ruhumuzu kirtletirsek mutlaka sonucu oluyor. Ya biz kaybediyoruz cesed olarak ya da ruhumuzu kirletenler. Ve olan her olay katlanarak bir başka olayı olumlu ve ya olumsuz ortaya çıkarıyor. İnsan özünde temizdir temiz doğar yani. İnsan sapık katil ve hırsız olmuşsa mutlaka bir sebebi vardır ki özellikle çocukluğuna inip irdelemeliyiz. Aydın olarak Ahmet Ümit bir hatırlatma yapıyor uyuşan sinlerimizi titretiyor ve bizi kendimize getiriyor. Sorunları tespit etmiş ama bir de çözüm yollarını özellikle incelese ve ya gösterse daha iyi olurdu. Sağlıklı birey sonra sağlıklı toplum diyorum.
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831,9bin okunma
126 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Tezer Özlü'nün bu kitabını okurken bana en çok şunu hatırlattı: "Neden edebiyat?" "-Yeryüzüne dayanabilmek için.." Ama malesef o dayanamadı. Her yolculuğunda içi hüzünle dolan ve bunu çok güzel bir biçimde yazıya döken, umutsuz bir yazar oldu. Kafka, Svevo ve özellikle Pevase'ye olan tutkusunu, onun intihar etmesinin kendinde oluşturduğu ruhsal durumu yazıya geçirdi. Her zaman intihar eğiliminde oldu. Hayata karşı takındığı umursamaz tavrı, varoluşunu belkide en yalnız kılan tarafıydı. Onun toplumla, insanlarla, düzenle sorunu vardı ve buna dayanmak için de yazdı. Belki daha iyilerini yazabilirdi erken yaşta ölmeseydi ama yazdıkları içinde en güzeli bu kitabı oldu. Sonuç olarak umutsuzluk içinde geçen yaşamda çocukluğun soğuk gecelerini unutmak için yeryüzüne dayanabildiği kadar yazdı..
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Yaşamın Ucuna YolculukTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 202112,2bin okunma
Reklam
tüm oranlar özenle korunmak koşuluyla, descartes kuşkusu, yöntemsel kuşku, descartes’ı bir kuşkucu yapmaya yetmez. ne olursa olsun, hiçbir şeyin anlamı bulunmadığı ve her şeyden umudu kesmek gerektiği düşüncesiyle nasıl yetinebiliriz? her şeyin sonuna dek gidilmeden, hiç değilse yalnızca şu sözcüğü oluşturmak için bile dünyada özdekten fazla bir şey bulunduğunu söylemek gerektiğine göre, salt özdekçilik diye bir şey olmadığı gibi, tümcül yoksayıcılık da olmadığı belirtilebilir. daha her şeyin anlamsız olduğunu söylediğimiz anda, anlamı olan bir şeyi dile getiririz. dünyanın hiçbir anlamı olmadığını kesinlemek, her türlü değer yargısını ortadan kaldırmak anlamına gelir. ama yaşamak ve örneğin yiyip içmek, kendi başına bir değer yargısıdır. kendimizi ölüme bırakmadığımız anda sürmeyi seçeriz, o zaman da yaşamın bir değerini, en azından görece bir değerini benimsemiş oluruz. sonra umutsuz bir yazın ne demek? umutsuzluk sessizdir. gözler konuşacak olursa sessizlik bile bir anlam saklar. gerçek umutsuzluk can çekişme, mezar ya da uçurumdur. konuşursa, uslamlamaya girişirse, özellikle de yazarsa, hemen kardeşimiz bize elini uzatır, ağaç doğrulanır, aşk doğar. umutsuz bir yazın terimlerde bir çelişkidir.
85 syf.
·
Puan vermedi
"Şeker Portakalı, Güneşi Uyandıralım ve Delifişek" serisinden en başta "Şeker Portakalı" kitabını okudum ve hâlâ etkisindeyim. Bir yazarın kalemi bu kadar mı güçlü olur, insanların yüreğine bu kadar mı derinden dokunur, bir kitap bu kadar mı inanılmaz güzel olur, demiştim. Eminim ki Zeze (okuyan) herkesin kalbine dokunmuştur.
Delifişek
DelifişekJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202127,7bin okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
Selamlar Yazarın kalemi ile tanışma kitabım olan Karanlığın Şahidesi ile geldim. Yazarın kalemini çok sevdim. O edebi dili, anlatım ve karakterlerin işlenişi, olayların aktarımı hepsi bir bütün halinde çok etkileyiciydi. Konu itibariyle ürküten bir yanı olması korku sever okurları memnun ederken, bir yandan da eski İstanbul dönemi ve o dönemin dilini, yaşayışını, arka sokaklarını gösterdiğinden o dönemi resmedişiyle okurunu mest ediyor. Kitabı okurken yazarın bilgi birikimine hayran kaldığımı da belirtmeden geçmek istemiyorum. Kitap, Gümrük Emini Saffet Ağanın cariyesi olan Zatıgül’ü kimseler duymadan doğumunu hamamlıkta yaptırmasıyla başlıyor. Hamamlıkta gözünü açan Periveş’i ise Azim İfrit doğar doğmaz sahipleniyor. Cinlerin dünyasına gidip gelirken bir yandan da eski İstanbul’un zorbaları ve eşkiyaları ile uğraşıyor Periveş. Oradan oraya savrulan ve zorlu bir yaşam geçiren Periveş’in kurtuluşu ise yıllar evvel öldürülmüş olan Behiye ile oluyor. Ama nasıl bir son olduğu ve kitaptaki cinlerin olduğu bölümlerin özellikle yarattığı etki ve daha da fazlası kitapta saklı. Korku Edebiyatı denince artık aklıma gelecek isimlerden olan yazarımızın kalemiyle tanıştığım için memnun iken ben, sizlere de tavsiye ediyorum. Daim olsun kaleminiz
Karanlığın Şahidesi
Karanlığın ŞahidesiMehmet Berk Yaltırık · İthaki Yayınları · 2022229 okunma
Güneydoğu Asya’daki Singapur Cumhuriyeti 9 Ağustos 1965 yılında Malezya’dan ayrılarak bağımsız olmuş. Yönetim şekli, parlamenter demokrasi sistemi. 5.7 milyon nüfusa sahip, tarıma elverişli toprağı yok, herşeyi ithal ediyor. Kişi başına milli gelirde 129 bin 726 dolarla liderliğini korudu. Endonezya’nın da komşusu olan bu ülke, meşvereti, adaleti,
Reklam
1.000 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.