ben buraya aslında kal diyen her yerden çıkıp geldim
şaştım
geçerken hiçbir hayata taşınmadan kaldım
taş attım kendime kuyu kazdım
özendim kaldım geçerken uğrayan babanın çocuğuna
durmadan kendime geçtim geçmeye devam
ben ısrarla uğrayanı özenle sevdim sevmeye devam
elbet kendi kendine sağanak
elbet babadan kalma bir yağış biçimi
yine de ahh: gümüş ömürlerin altınkesimi
canım canım
teker teker
tane tane söyle babadan kalma oyuk günleri...
-Seyyidhan Kömürcü
Furkan, Mavi Marmara Gemisi’nin en genç gönüllüsüydü.
Gençlerimiz Furkan’ı tanıdıkça, Furkan onların hayatına girecek, sevecekler onu… Özleyecekler… Özenecekler ona….
O, ince ruhlu, duyarlılık sahibi bir gençti…
"...çocukluğum boyunca ebeveynimi, öğretmenlerimi, diğer büyükleri kendilerine zararımın dokunmamasına özen gösterdiğim, ama benim hakkımda karar vermeye ehil olmayan varlıklar diye kabul ettim. Verilen desteğe karşılık severek hizmet, fakat asla itaat etmemek. Sonu itaate varacaksa sunulan yardımı reddetmek ve insanların sahip oldukları yerlerin değerini bilmek."
Sayfa 20Kitabı okuyor
Bana gelmek için uzun yolcuklarını dinlemeyi seviyordum. Ne kadar sevildiğimi ve ne kadar çok değerli olduğumu hissettiriyordu bana. Sonra verdiğin hediyeler.. her hediyeyi rastgele değil de özenle seçmen.. her hediyenin bir anlamı olması.. her cümlende dökülen anlamlı kelimelerin.. anlamak için saatlerini harcadığımı hatırlıyorum. Her anımızı anlam yüklemen.. hepsini hatılayacağıma defalarca söz vermekten sıkıldığımı hatırlıyorum. Bu da bana ayrılacağımı ve seni bir daha göremeyeceğimi anlamamı sağlardı.
Zerafet özenle tasarlanmış detaylarda ve bazı insanlar sanırım sandığımdan daha ince ruhlu 🧡💫
Kelimelerin Hayalcisi- Hayati Sır //Kitap Yorumu
Merhaba! Kitaplarını severek okuduğum yazar Hayati Bey'in son yazdığı çocuk kitabını okudum. Öncelikle HayyKitap ÇokÇocuk yayınları yeni bir yayınevi. Basılan diğer kitaplarını da okudum. Her biri ebeveynlere önereceğim kitaplar oldu. Sırayla paylaşacağım.
Kitaptaki görseller de çok güzel hazırlanmış. Çizimlerin her biri birbirinden özenli ve dikkat çekici.
Okurlarına hayal kurmayı, kelimelerin gücüne inanmayı öğütlemiş. Kara kutunun büyüsünden sıyrılıp doğayı sevmeyi, gökyüzüne bakıp evrenin sonsuzluğunda hayal kurmayı, kelimeleri bir araya getirip hayal güçlerini kullanmalarını öğütlemiş yazar.
8 yaş ve üzerine tavsiye ederim.
.
@hayatisir 
Hayykitap @cokcocukyayinlari 
Kahvekokulukitaplar1 @bir_kitap_gezgini_
.
.
.
#okudumbitti #reklam #okuyorum #okuristlerokuyor #neokudum #hayatisir #çocukkitabı #kitapönerisi #tavsiyeçocukkitabi #kelimelerinhayalcisi #hayykitap #çokçocuk #bolu #boluyuseviyorum #aibü #aibükampüs
Özen Gösterilecek Yegane Varlık Allahu Teala
Yanıma geldi. Montu omzundaydı ve ayağında çorap yoktu. Ona uzunca baktım. Bana gülümsedi. O gülüşü hiç unutmayacağım. 'Neden baktığınızı biliyorum' dedi. 'Montumu omuzlarıma atmışım ve ayağımda çorap yok, bu şekilde namaz kılıyordum, belki benimle bir işiniz var diye düşündüm. Çorabımı giyip montumu düzeltmek istedim ama kendi kendime dedim ki: 'Gulamhüseyin Oğlu Hüseyin! Sen Allah'ın huzuruna böyle çıktın, komutanın yanına da böyle gideceksin.'
Sayfa 58Kitabı okuyor
Dininin hidayetiyle şuurlanan müslüman kadın belirli vakitlerde hiç gecikmeden daimi bir şekilde ruhunu ibadet, zikir ve Kur’an tilavetiyle cilalamayı ihmal etmez.
Bedenine ve aklına özen gösterdiği gibi ruhuna da itina ile davranır. İnsanın beden, akıl ve ruhtan meydana geldiğini, bu üç hususun da kişi üzerinde hakkı bulunduğunu idrak eder.
Sayfa 141Kitabı okudu
Kierkegaard
"Günümüz yazarı, öğrenme lehine tutkunun yok edildiği bir çağda kaderini kolaylıkla öngörebilir okurları olmasını isteyen bir yazar, kitabını bir öğle sonrası şekerlemesi esnasında kolaylıkla okunabilecek bir biçimde yazmaya özen göstermelidir."
Osmanlı kültürü ilk döneminde yani gelişme çağında bağnaz değildi. Yabancı kültürlere özeniliyor, bilinçli kültür alıntıları yapılabiliyor, dışarıdan alim ve sanatçı getirilmesine çalışılıyordu. Tursun Bey (15. yy sonu) kendi zamanında sanatta başlıca üç üsluptan,
Tavr-i Rûmi (Anadolu Türk), Tavr-i Hatâyi (Orta-Asya) ve Tavr-i Frengi (Avrupa) üsluplarından söz ediyordu.
Erkekler, eşlerine hediye aldıklarında bunun evde herkesin ihtiyacı olan, herkesin kullandığı bir şey olmamasına özen göstermelidir. Çünkü insanın evde başkasının da kullanabileceği bir hediye alması bir parça bencilce bir davranıştır.
Böyle bir hediye sevgiyi tam olarak ifade etmez. Erkek sadece eşinin kullanacağı bir hediye alarak, hem kendinden hem de hediyenin fonksiyonlarından fedakarlık yaparak sevgisini gösterebilmelidir.
Sayfa 60
BANA GÖZYAŞI BORCUN VAR !
Adam genç kadına seslendi:
- Bana gözyaşı borcun var!
Genç kadın sordu:
- Nasıl öderim?
Aziz Sancar
Çocukken babamın lavabodaki sabunu sonuna kadar kullanışında gösterdiği özen bir süreliğine hoşuma gitmişti. Sabunun son kırıntısını bile parmaklarının arasında geriye hiçbir şey kalmayıncaya kadar getirir götürürdü. Ama sonra gitgide, babamın annemden sonra beni de parmaklarının arasında, ailesi tamamen çözülüp gidene kadar ovalayacağından korkar olmuştum. Oysa şimdi, ortadan kaybolacağımı bildirmemle, birden hareketli bir şey, ellerinden canlı canlı firlayıp kaçan bir şey oluyordum.
Sayfa 132Kitabı okudu
