Duyguş çok beğendi. Muhakkak okuyun demek istiyorum. Aaa! dedim bile
İnanılmaz ölçüde karışık ve özgün bir roman kahramanı Nicholai Hel. Yarı Rus, yarı Alman asıllı koyu bir Amerikan düşmanı. Şanghay'da doğmuş, bir Japon generali tarafından büyütülmüş; bir Japon bilgesinden de "Go" oyunu öğrenmiş. Bask dili dahil yedi dili ana dili gibi konuşuyor. Plastik kartla ya da kurşun kalemle bir insanı rahatlıkla öldürebilecek ustalıkları da edinmiş. Üstün düzeydeki "yakın algılama " yeteneği yüzünden fotoğrafı bile çekilemeyen bu profesyonel terörist avcısı, terörcü, korkusuz mağaracı, yenilmez savaşçı ve gerçek feylosof, günün birinde emekli olarak yaşadığı şatosundan çıkıyor; amansız ve acımasız bir dövüşe katılmak üzere....
Yorumunuza, kaleminize sağlık… Bende de iz bırakan kitaplardan biridir Şibumi ve öneri isteyen her okura ilk tavsiye ettiğimdir. 😉👌🏻 Keyifli okumalar diliyorum size. 🪷
Yağmur yağıyor, mutfak camındayım.
Nasıl üşüdüğümü bilemezsin.
Menekşelerim çiçek vermiyor artık anne, söylediğin gibi hep dibinden su verdim ama…
Şimdi telefon açsam sana, sesini duymak da yetmiyor ki…. / İCLAL AYDIN
Şu hayatta birden fazla şeyin değerini sağlığımı kaybedince anladım .
Yaşıtlarım farklı farklı enerjilere sahip olurken ben yol ortasında tıkanıp kaldım .
-yaşıtlarım saçlarıyla gayet güzel mutlu olurken
Ben ortalıkta oğlan çocuğu gibi gezmekten utandım .
-her gün bir çanta dolusu ilacı yanımda yaşıtken “ay sen iyice babaanne rolüne bağladın “ cümlelerine ve bakışlarına maruz kalmaktan bunaldım .
Önceleri her zorluğa bir şekilde çözüm üretirken söz konusu sağlığıma gelince ben bayağı beceriksiz olmaktan çok sıkıldım .
Bazı şeyler hiç geçmeyecekmiş geliyor ..
daha fazla hastane koridoru görmek istemiyorum:(