Yaşandığı dönemde ülke gündeminde acı dolu etkiler bırakan, Özgecan Aslan cinayeti ile ilgili toplumsal gerçekleri ortaya koyan, okudukça evlatlarına daha çok sarılıp-sarmalama duygusu yaşatan, gerçek hayat hikayesi kitapta cümlelere sığdırılmış, okurken zaman zaman gözyaşlarıma engel olamadığım, aşırı duygu yoğunluğu yaşadığım bir kitap olarak, hafızamda yer etti.
ÖzgecanBahaettin Kabahasanoğlu · Librum Kitap · 201628 okunma
Erkek arkadaşların, kocaların, eski kocaların, oğulların öldürdüğü kadınlar her gün gazete sayfalarında ve haber sitelerinde yer alsa da bu cinayetler yalnızca Özgecan Aslan cinayetinde olduğu gibi kan dondurucu haller aldığında veya Emine Bulut gibi kamera karşısında gerçekleştiği durumlarda ülke gündemine oturuyor.
“2015 yılında tüm Türkiye’yi sarsan Özgecan Aslan cinayeti de aynı zamanda ilçede eğitim gören bir üniversite öğrencisinin öldürülmesi olayıydı. Aslan, Tarsus ilçesindeki bir üniversitede okuyordu. Tarsus’tan Mersin’deki evine dönmek üzere minibüse bindikten sonra cinsel saldırıya uğradı ve öldürüldü. YÖK, ancak infial yaratan bu olayın ardından ikinci öğretim saatlerinde bazı düzenlemeler yaptı, güvenlik önlemleri alınacağını açıkladı. Ancak, ilçede okuyan öğrencilerin başlıca taleplerinden biri olan şehre ücretsiz servis hiçbir zaman gündeme gelmedi. Zira bu okullar ilçelere, yöre esnafının ve bu arada dolmuşçuların para kazanması için açılıyordu.”
YENİ HAYAT DİZİSİNDEN ALINTIDIR :
"Biz kadınlar dünyanın her yerinde her yeni güne biraz daha eksilerek başlıyoruz.Çünkü kadına yönelik şiddet her gün adınu bildiğimiz bilmediğimiz kızkardeşlerimizi hayallerinden hayatlarından ve sevdiklerinden koparıyor belki de en yakınındaki belki de hiç tanımadığı erkek tarafından. Üstelik ömürlerinin baharında daha bu dünyaya katacağı güzellikler bitmemişken.Tıpkı Özgecan Aslan gibi , Emine Bulut , Şule Çet, Ceren Damar , Pınar Gültekin gibi.. Yeryüzünde hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği sebeplerle erkek şiddeti kurbanı olan adlarını sayamadığımız daha yüzlerce kadın gibi. Kadınlar sadece hayır dediği için kendi ayaklarının üzerinde durmayı tercih ettiği için ayrımcılığa tacize uğruyor. Hatta canice öldürülüyor. Bir kadının yaşama hakkını elinden almanın hiçbir bahanesi sebebi olamaz ve olmamalı. Ne ekonomik koşullar ne de kişisel sebepler bir caniyi yasaların veya toplumun önünde haklı çıkaramaz. Kadına yönelik her türlü şiddet kader değil suçtur.Bir kadını. Gördüğü şiddet yalnızca onun değil hepimizin yarasıdır. Biz sessiz kaldıkça kanamaya devam edecek bir yara. İşte bu yüzden ölmek istemiyorum diyen her sesi duymak ve çoğaltmak için burdayız. Kadınların korkusuzca geleceğe umutla yürüdüğü bir dünya için el ele kadın dayanışmasını büyüteceğiz. Umutluyuz çünkü yapabileceğimizi biliyoruz. Kararlıyız çünkü gücümüzün farkındayız."