Özge Çeliktürk
@ozgecelikturk
113 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Hikâyenin ilerleyişi, karakterlerin yaşadıkları ve duygusal yoğunluğu ile oldukça akıcı bir devam kitabıydı. Bu seriyi okurken sürekli karakterleri ne kadar çok sevdiğimi düşünüp mutlu oluyorum.
Yazarın günümüz dünyasıyla harmanladığı fantastik unsurlar oldukça yaratıcı ve ilgi çekici. Kurguda takip etmesi çok keyifli gizem unsurları var. Yazarın dili akıcı. Seriyi git gide daha çok seviyorum ama karakterleri seriden de çok seviyorum.
Ronan Lynch, genç-yetişkin kitaplarda yazılmış en iyi karakterlerden biri olabilir, onunla ilgili her anı büyük bir keyifle okudum. Gansey’nin ağırbaşlılığını çok beğeniyorum. Noah zaten çok naif. Adam’a üzülüyorum ama ister istemez kızdığım anlar da oluyor. Blue’nun rahatsız olduğu ve kabul etmeyeceği fikirleri/davranışları açık açık söylemesi hoşuma gidiyor. Seriye başladığımdan beri Maura’nın bazı noktalardaki dürüstlüğü dikkatimi çekiyor. Bu kitapta da Mr. Grey ile olan iletişimi beklenmedikti ama sevdim.
Aynı zamanda Blue’nun evindeki aile ortamını çok beğeniyorum. Gansey, Ronan, Noah ve Adam’ın arkadaşlıklarının bir nevi aile yapısında oluşu, birbirlerine yuva olmaları çok hoşuma gidiyor. Blue da ekibe uyumlu bir üye oldu.
Güzel bir devam kitabıydı, bu seriye iyi ki başlamışım.
The Dream Thieves 
Maggie Stiefvater
Raven Boys yine yıllardır okuma listemde olan bir kitaptı. Başlamadan önce; seriyi okumak için geç kaldığımı çünkü daha önce okusam sevebileceğim bir hikayesi olduğunu ve seriye devam etmeyeceğimi düşünüyordum. Nasıl da yanılmışım… Çok sürükleyici bir kitaptı, nasıl oldu da bizde çevrilmedi anlayabilmiş değilim.
Kurgusu, karakterleri ve hikayede süregelen gizem unsurunun kullanımı çok güzeldi. Hikaye tam anlamıyla bir araya gelene kadar biraz sabır istiyordu fakat sonrasında işleyiş hızlandı. Karakterlerin etkileşimleri, bir araya gelişleri ve her birinin birer hikayesinin oluşu oldukça ilgi çekiciydi. Ana hikayenin yanı sıra karakterlerin arkadaşlıkları ve her koşulda birbirlerine sahip çıkmaları içimi ısıttı.
Bazı noktalar hızlıca geçiştirilmiş olduğunu düşünsem ve yer yer bazı gizemleri tahmin edebilmiş olsam da Raven Boys’u keyif olarak okudum. Yazar ilk kitabı serinin devamı için bir zemin olarak yazmış ve dolayısıyla devam kitaplarından daha çok keyif alacakmışım gibi hissediyorum. Rahat okunan, sürükleyici bir genç-yetişkindi. Büyük beklentilere girmedikçe keyif alınabileceğini düşünüyorum.
The Raven Boys
Seri çok iyi ilerliyor. Spoiler vermeden toparlamaya çalışıyorum ama çok heyecanlıyım. Türkçe başladığım bir seriye İngilizce devam etmeyi hiç sevmem ama üçüncü kitabın çevirisini bekleyip beklememek arasında gidip geliyorum…
Karakterlerin gelişimleri, kademe kademe sürüklendiğimiz kaos, entrikalar, ittifaklar derken hikayenin içerisinde sürüklendim resmen. Çok güzel bir devam kitabıydı.
(Bu paragrafta karakterler hakkındaki duygularımdan bahsediyorum spoiler olabileceğini düşünüyorsanız atlayınız.)
Nehri’nin güçleri ve bu dünyadaki yeri bakımından büyük bir patlama yaşamasını bekliyorum hala. İlk andan itibaren Ali’yi çok sevmiştim zaten, bu kitapta da bir şey değişmedi; öte yandan kitabın sonlarındaki gelişmeler beni Ali için bir miktar korkuttu. Dara’ya hala ısınamadım. Cemşid hikayede güzel bir yenilik oldu, kendisine inanılmaz içim ısındı. Muntazir’i seviyorum ama kendisine kızgınım, aklımı aldı çünkü. Bu kitapta tanışıp sevdiğim diğer bir karakter de Lübeyd oldu. Genel olarak karakterlerle bağ kurabildiğimi farkettim ve bu durumdan çok memnunum.
Kitabın sonları gerçekten çok keyifliydi. Heyecandan okuyamadığım yerler oldu. Ufak tefek eksiklikler var ama bahsedecek kadar umursayamayorum. En az ilk kitap kadar iyi bir devam kitabıydı. Devamını heyecanla bekliyorum.
Bakır Krallığı 
S. A. Chakraborty
Okur Takip Önerileri
Belki bizde çevrilir diye bekleyeyim derken kendimi Divine Rivals’ı okurken buldum. İyi ki de daha fazla beklememişim.
İki kişinin bakış açısından okuduğumuz hikayenin anlatımı, atmosferi, karakterlerin bir araya gelişi ve genel olarak hikayedeki edebi hava çok ama çok güzeldi.
Esasen fantastik bir düzlemde geçse de okurken günlük hayatta gibi hissettiren, savaşın ve aynı zamanda karakterlerin tanıdık/günlük hayatlarının devam ettiği bir kurgu söz konusu. Arkaplanda birbirleriyle savaştığını bildiğimiz tanrılar varken, Iris ve Roman’ın gazetedeki rekabetlerini okumak farklı ve ilgi çekici bir deneyim oldu. Özellikle yazmanın, edebiyatın, sözlerin hikayedeki yeri ve kalitesi ayrı keyifliydi. Mektupların kitaba kattığı havayı, yazarın içime işleyen cümlelerini çok sevdim. Karakterlerin tutkularının ve travmalarının es geçilmeden işlenişi hikayeye bir ruh katmıştı.
Tarihi fantastik/romantik bir kitap havası taşıyan ve hem günümüzde geçiyormuş hem de farklı bir dünyadaymış gibi hissettiren hikayesiyle beni yeterince etkiledi. Karakterleri, hikayeyi çok sevdim. Okuduğum kitaplarda karakterlerin kan bağları olmayan kişilerle kurduğu güçlü bağların (bknz: found family) oluşunu çok severim zaten. Sonu da beni fazlasıyla merakta bıraktı, devam kitabını iple çekiyorum…
Keşfedilecek bir çok yönü olan, beklediğimden çok daha hızlı okunan, keyifli ve akıcı bir kitaptı.
Divine Rivals 
Rebecca Ross
Pirinç Kenti'ni çıktığı günden beri okumak istiyordum fakat bizde çevrileceğini duyduğum için seriye başlamamıştım. Serinin ikinci kitabı basılınca okumaya karar verdim ve okurken çok keyif aldım.
Kurduğu dünya düzeniyle, karakterleriyle, mitolojik öğelerin kullanımıyla beni etkileyen bir kitap oldu. Farklı karakterlerin gözünden okuduğumuz hikayenin anlatımı mekan, fantastik elementler ve karakterlerin geçmişi açısından zengin; yaşanan olaylar epik ve ilgi çekiciydi. Esinlendiği mitolojinin kullanımını ve oluşturalan dünyadaki varlıkların sınıflandırılışını ayrı bir sevdim.
Böyle güzel kurgularda karakterlerle bağ kurabildiğimde ayrı bir mutlu oluyorum. Burda da ana karakterimiz Nehri’yi ve yer yer hikayeyi bakış açısından okuduğumuz Ali’yi çok sevdim. Dara’yı da yeterince ilgi çekici buluyorum fakat hakkında daha fazla şey öğrenmek isterdim.
Ağır bir fantastik olduğunu düşünmüyorum, rahatlıkla okunabilir. Son kısımlarda tempo arttıkça yerimde duramaz oldum. Benim için oldukça keyifli bir deneyimdi, seriye devam etmeyi iple çekiyorum.
Bana bu yolculukta kitabın güzelliğine dair güvence veren arkadaşıma (
H. ) teşekkürü bir borç bilirim
S. A. Chakraborty 
Pirinç Kenti
