Durup Finny'ye baktım. O da bana baktı, onu tanıdığım için anlamını bildiğim, dünyanın geri kalanı içinse hafif bir gülümsemeden ibaret bir bakıştı. Her şey yoluna girecek diyordu o bakışla.
Bu arkadaşlıktı ve aşktı ama onların henüz öğrenmediği şeyi ben zaten biliyordum; arkadaşlığın ne kadar tehlikeli olduğunu, aşkın ne kadar zarar verici olabileceğini.
Bu benim hayatım diye düşündüm. Ve henüz trajik bir hata yapmadım. Bir seçim yaptım, evet ama bunun acısını benden başka kimse çekmeyecek, sonunda her şey yoluna girecekti.