Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Herkese merhaba uzun bir süre sonra tekrar geri geldim. Ben bu kitabı okumadan önce çok çocukça deyip önyargı ile yaklaştım ama önyargı ile yaklaşmam gereksizmiş çünkü gayet bir güzel kitap. 10 yıldızdan 10’unu hak eden bir kitap.Açıkçası çok hoş herkese tavsiye ederim vesselam…
Ayın son kitabı ve İran edebiyatından okuduğum ikinci kitap oldu. Daha önce Sadık Hidayet'in "Kör Baykuş" kitabını okumuştum. O kitap romandı. Bu sefer bir şiir kitabı seçtim.
Füruğ Ferruhzad'ın şiirleri methedilen ve okunması gereken şiirler arasında bulunuyordu. Çoğu şiirler bana biraz aşırı gelse de yine de okuduğuma memnunum.
ARA GÜLER’İN YAZARLIĞI VE BİR ÖYKÜSÜ ÜZERİNE
Zaman da insan yaşamı gibi akar. Gerçekten de, yaşam devinimi içinde kimileyin zamanın nasıl geçtiğinin ayrımına varmayız. En çok mutlu olduğumuz anlarda, “zamana dur” diyebilmek isteriz. Eğer tam tersiyse saatler bir türlü geçmez. Tıpkı, Ara Güler’in “bir tuhaf vuruşlar” öyküsündeki karakterimiz gibi…
Ara Güler’in Babil’den Sonra Yaşayacağız (1)
256 syf.
9/10 puan verdi
Feridun Andaç, edebiyatımıza, inceleme, araştırma, deneme, anlatı, öykü, biyografi, söyleşi ve derleme alanlarında eserler kazandırmış, kıymetli bir isim. Son olarak okumuş olduğum bu kitabını, yazardan daha önce okuduğum kitapları ile birleştirince, ortaya nefis bir harmoni çıktı. Belki doğru bir yaklaşım, doğru bir tavır değil lakin ben Andaç
Ocak ayının son paylaşımını @ozgurarasbuyuktanir ın kaleminden dram dolu bir kitapla yapıyorum.
'Bir Asırlık Öykü' de 1914 lü yıllarda başlayıp 2014 e kadar uzanan beş neslin yaşadığı acılara, sevinçlere, kayıplara, sevgilere, yokluklara ortak oluyoruz. Kars' tan başlayıp Ege kıyılarına kadar süren hayat hikayeleri. Özellikle ilk başlarda Ermeni çetelerinin yöre halkına yaptığı eziyetleri okurken çok zorlandım ve gözyaşlarıma hakim olamadım. Son kısımlarda o küçücük Aras' a hastalığının teşhisi konana kadarki yapılan testler içimi sızlattı ve kitabı ağlayarak bitirdim.
🖋🖋Alıntı🖋🖋
Yusuf 'İsmail, Gülbahar' a onu çok sevdiğimi söyle kardeşim. Bana bir şey olursa ona de ki Yusuf ik içizgi arasında kaldı ya vatan uğruna sizlerin yaşamasını seçecekti ya da sizleri seçip vatansız olarak yaşamayı tercih edecekti. Ben vatanımı seçtim sizler yaşayın yaşarken de beni anın diye' dedi.
Kaleminiz daim olsun @ozgurarasbuyuktanir
Kitapla ve sevgiyle kalın...
56 syf.
8/10 puan verdi
#küçükkarabalık'ın bir hayali vardır, içinde bulunduğu ırmaktan çıkıp denize ulaşmak ve farklı dünyaları keşfetmek ister. Yıllar sonra ömrümü boşuna tükettim dememek için bu hayalini gerçekleştirme yolunda türlü zorluk, baskı ve engelle karşılaşır. Ama asla yılmaz ve mücadeleye devam eder.
Samed Behrengi’nin çocuklardan çok yetişkinlere armağanı olan Küçük Kara Balık, özgür olmak isteyen herkesin bazı bedeller ödemek zorunda olduğu kadar, kararlı olması gerektiğini de hatırlatan etkileyici bir çocuk kitabı.
Yazarın masalları, öyküleri yıllardır çocuklara insan olmanın düşünmek ve sorgulamakla başladığını, mücadele etmeden, adaletin ve özgürlüğün peşinde koşmadan insan kalınamayacağını anlatıyor.
Ben çok sevdim ve etkilendim . Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.
(Dip not :“Küçük Kara Balık”, 12 Eylül darbesi döneminde ülkemiz de dahil olmak üzere birçok ülkede yasaklanmış olup günümüzde de İran’da yasaklanan kitaplar arasında bulunmaktadır.
Samed Behrengi (1967) 29 yaşındayken şüphe uyandıran bir biçimde Aras Nehri'nde ölmüştür. Yüzerken boğulduğu söylentisi yayılsa da buna kimse inanmadı, çünkü Behrengi, yazdığı masallarla, ülkesinin başına çöreklenmiş Şahlık düzenini açıkça eleştiyor, her türlü baskı yönetimine karşı çıkıyordu. Bu yüzden suikaste uğradığı düşünülmektedir.)
❄ Yaşımız kaç olursa olsun, dış görünüşümüz ne kadar kendine güvenli görünürse görünsün, etiketimizde ne yazarsa yazsın hepimizin sevgiye, ilgiye, anlaşılmaya ihtiyacımız vardı. Hele birilerinin önce "ben" demek yerine "sen nasılsın?" ya da "güven bana iyi olacaksın." demesi gerçekten de mucizevi bir hediyeydi.
Henüz Tanışmadık aslında okurken sonunu bildiğiniz hikayelerden. Okurken öyle heyecanla ne olacak acaba demediginiz ama bir şekilde okumak istediğiniz kitaplardan. Tanıdık bir hikaye daha en başından sonu iyi kötü belli ama yazarın bir şeyleri doğru yaptığı belli ki bırakmayıp çabucak bitiriveriyorsunuz... Birde okurken keşke hayat herkese bir şekilde borcunu ödese, insanların çektiği yoklukları, yoksunlukları bir şekilde giderse, eksik kalan duygularını tamamlasa diyorsunuz. Neticede herkes mutlu olsa çok güzel olmaz mı?
Ayrıca kitap kapağına aşırı derecede takılmam ama illaki çok sevdiklerim vardır. Bence kitap kapağında sadece kitabın adı yazılı olsa çok daha hoş olabilirmiş diye düşünüyorum.
