Totaliterliğin talepleri karşısında entelektüel bağımsızlığı savunmaya kalkan herkes bu ve benzeri argümanlarla karşılaşacaktır. Edebiyatın ne olduğu ve nasıl-belki de neden demeli- meydana geldiği konusunda tam bir yanlış anlamadan kaynaklanır bu savlar. Yazarın asıl amacının eğlendirmek olduğunu veya çaldığı melodiyi değiştiren bir laternacı gibi kolayca bir propagandadan başkasına geçebilen kiralık bir kalem olduğunu varsayanlardan çıkar. Bununla birlikte, sonuçta kitaplar nasıl yazılır ki? Epey düşük bir seviyenin üstündeki edebiyat, kişinin deneyimlerini kaydederek çağdaşlarını etkilemeye çalışma çabasıdır. Dolayısıyla, ifade özgürlüğü söz konusu olduğunda, sıradan bir gazeteciyle en "siyasi olmayan" yaratıcı yazar arasında pek fark yoktur. Yalanları yazmaya veya ona önemli gelen haberleri gizlemeye zorlandığında gazeteci özgür değildir ve özgür olmadığının farkındadır; yaratıcı yazar da bakış açısına göre hakikat olan öznel duygularını tahrif etmek zorunda kaldığında özgür değildir. Anlatmak istediği şeyi netleştirmek için gerçeği çarpıtması ve karikatürleştirmesi gerekebilir fakat kendi zihninin doğal manzarasını yanlış bir şekilde sunamaz; sevmediği şeyi sevdiğini, inanmadığı şeye inandığını ikna edici bir şekilde söyleyemez. Bunu yapmaya mecbur kalmasının nihai sonucu yaratıcı yetilerini yitirmek olacaktır.
Kitabın adı:Kemal Tahir (Toprakla Boğuşmak Yumuşatır Adamı)
Yazarın adı:Ercan Tepe
Sayfa sayısı:160
1000 yıllık Türk düşüncesinin en Özgür en bilimsel en gerçekçi en namuslu düşünürü Kemal tahirdir.
Ne demiş Metin Erksan :Hepsi de dürüst insanlar yazarlar amaaaa ne yazık ki fırsat verilmiyor eline kalem alıp güzel sözler yazan kapatılıyor ne yazık ki Kemal Tahir'de ömrünün Uzunca bir süresini hapislerde geçiren bir aydınımız.
Kemal TahirErcan Tepe · Siyah Beyaz Yayınları · 202031 okunma
………………………………………………………………………..…
Clarice Lispector'un (1925-1977) 17 yaşında yazdığı ilk romanı olan Yabani Kalbin Yakınlarında, 1944 yılında yayımlandı. Radikal olarak yeni tarzı, Brezilya edebiyatından, bölgeselci damarından daha sonra onu zirveye hareket ettiren büyük psikolojik yoğunluğa sahip içgözlemci bir literatüre geçişini işaret
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
Eli kalem tutanlar bu davayı yazsın. Hitabeti güçlü olanlar bu davayı konuşsun. Herkes bir şey yapsın; ama sakın sessiz kalmayalım! Çünkü sessizlik öldürür.
Edebiyatta özgün, özgür ve bağımsız fikrin en güzel ve geniş imkânlarla cirit attığı edebî tür, bence "deneme"dir... Kendi düşüncenizin potansiyelini sergilemeniz açısından, boy aynası görevi de görür bence... Eleştiriyi de içerir şüphesiz, ama daha ziyâde, özgün fikrin kâğıt kalemle buluşmasına imkân ve öncelik tanır, diye düşünüyorum...
Gezinti veya gezmek yürümenin bir şekli. Genellikle gamsız öfkesiz bir eylem. Bir anlamlandırma çabasından çok gözlemleme, keyfini çıkarma, huzur arama ve mutlu olma çabası. Oysa bunun başına bir kelime eklenirse ve bu kelime biraz sert, melankolik ve varoluşsal olursa o zaman işler değişir. Bahar gezintisi demek ile yalnız gezinti demek arasında
Kalem parmaklarda sonlanan ince uzun ,bembeyaz ellerime kendi özgür irademle Keremin avuçlarına bırakıverdim.....
Yüreğimden taşan sıcaklık önce ellerimle ,parmaklarıma aktı; oradan Keremin ellerine,oradan da yüreğine.....
DAAVAA
Ya çok sevdiğimden,
Ya da sen inandıramayınca
Bir dava açtım.
Yargılama aşk katında sürdü
Ve savunma hakkını
Sonsuza sınırladım.
Duruşmada yalnız gözlerdir tanık,