Özgür Nuhay

Veda değil Merhaba'dır.
"Bir gün 'Yıldız Mecmuası'nda Ayhan'ın (Işık) resimlerini gördüm.. Ve kendi kendime "Sadri bu adam varken,sen yandın..Sana bu piyasada iş yok.. Ve hiç bir zaman jön olamıyacaksın..Bu adamın hakkını teslim et" dedim.. Sadri Alışık. Veda Değil Merhaba'dır./ KUBİLAY ÇELİK..
Reklam
Neva Bulvarı.. / Nikolay Vasilyeviç Gogol.
"Nasıl da tuhaf, nasıl da anlaşılmaz oyunlar oynuyor alınyazımız bize.! Acaba arzuladığımız bir şeye hiç kavuştuğumuz olmuş mudur... kavuşmak için var gücümüzü harcadığımız bir şeyi elde etmişliğimiz? Galiba bunun tam tersi oluyor hayatta. Kimi, gösterişli atların çektiği şık bir araba için yanıp tutuşur ve yanından hızla geçen arabaların ardından özlemle dilini şaklatırken, kiminin şahane atlar koşulu göz alıcı bir arabası oluyor, ama o neye sahip olduğunun bile farkında olmadan biniyor arabasına. Kiminde şahane bir aşçı, ama iki minik lokmadan başka bir şeyin giremeyeceği yüzük kadar bir ağız olurken, kiminin hangar gibi ağzı oluyor, ama onda da yiyecek kuru ekmekten başka ara ki bir şey bulasın! " Neva Bulvarı.. / Nikolay Vasilyeviç Gogol..
Metropolis../Fritz Lang
Bugün size,Babil Kulesi 'nin efsanesini anlatacağım.. Gel,zirvesi yıldızlara uzanan bir kule inşaa edelim! Ve zirvesine bu sözleri yazalım:Dünya yücedir ve yaratıcısı da! İnsan da yücedir! Ama Babil'in Kulesi'ni planlayan akıllar,kuleyi inşaa edememişler..Görev çok zormuş..Bu yüzden ücretle eller kiralamışlar.. Ama Babil Kulesi'ni inşaa eden eller kuleyi planlayan aklın rüyalarından bihabermiş.. Birinin övgü ilahileri diğerinin bedduası olmuş.. İnsanlar aynı dili konuşmuş,fakat birbirlerini anlayamamışlar.. AKIL ve ELLER'in bir arabulucuya ihtiyaçları var.. ELLER ile AKLIN ARABULUCUSU KALP OLMALIDIR! Metropolis../Fritz Lang..

Reader Follow Recommendations

See All
Persona../ Ingmar Bergman..
Doktor: Anladığımı düşünmüyor musun? Var olmayı boş yere hayal etmek.. Öyleymiş gibi görünmemek,gerçekten olmak.. Uyanık olduğun her an.. Tetikte.. Başkalarına karşı sen ile yalnızken ki sen arasındaki uçurum.. Baş dönmesi ve sürekli açlık,açığa vurulmak için.. İçinin görülmesi için.. Hatta parçalara ayrılmak ve belkide tümüyle yok edilmek için.. Sesin her tonu bir yalan,her davranış bir aldatmaca,her gülümseme aslında yüz ekşitme.. İntihar etmek mi? Oh,hayır.. Bu çok çirkin.. Sen yapmazsın.. Ama hareket etmeyi reddedebilirsin..Konuşmayı reddedebilirsin.. O zaman en azından yalan söylemezsin.. Böylece düşünceye dalıp,kendi içine kapanabilirsin.. Artık rol yapmaz,herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun.. Sen öyle sanırsın..Ama gerçek inatçıdır.. Saklandığın yer su geçirmez değildir..Yaşam dışarıdan sızar içeri.. Ve tepki vermek zorunda kalırsın.. Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını,sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz.. Bu soruların önemsendiği tek yer tiyatrodur..Hatta orada bile fark etmez.. Seni anlıyorum,Elisabet.. Kendini bırakmanı,hareketsiz kalmanı,hayali bir sistem içinde apatiye girmeni anlıyorum.. Seni anlıyorum ve takdir ediyorum..Hevesin geçene,tüm ilgin bitinceye kadar bu rolü oynaman gerektiğini düşünüyorum..O an geldiğin de diğer rollerini bıraktığın gibi bunu da bırakırsın.. Persona../ Ingmar Bergman..