“İnsanları biliyorum, şehirleri, çiftlikleri, tepeleri, nehirleri ve kayalıkları biliyorum, tepelerdeki bir otlağın bir kenarında güz sonu güneşin nasıl battığını biliyorum; ama bütün bunları bir sınıra bağlamanın,
ona bir ad takıp bu adı taşımayan yerleri sevmemenin ne anlamı olabilir? Ülkesini sevmek nedir; baska ülkeleri sevmemek mi?”