Nasıl patolojik anksiyete bizim kendimize dair farkındalığımızı yok ediyorsa, kendimizin farkına varmak da anksiyeteyi yok eder. Kendimize dair ne denli güçlü bir bilince sahip olursak, anksiyeteyle başa çıkmak da o denli kolay olacaktır. Nevrotik anksiyete içimizde çözülmeden kalmış bir çatışmanın belirtisidir ve çatışma orada olduğu sürece nedenlerini fark etme ihtimalimiz vardır.
Sayfa 126 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Sormak düşünmektir; düşünmekle, dünyayı dönüştürme fırsatı yakalarız. Dünyayı bulduğundan daha iyi bir biçimde bırakmak, insan olarak hepimizin ödevidir. Büyük şair Yahya Kemal'in dediği gibi, "İnsan bu âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Soru soranlara ve hayal edebilenlere ne mutlu!
Sayfa 82 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kitleselleşen dünyada insanlar birbirine benzemekte, ayırt edici vasıfları giderek silinip kaybolmaktadır. Postmodernizmde 'benzeş' (simulacrum) ile kastedilen şudur: Kopyalama o kadar mükemmelliğe yakındır ki, orijinal ile kopya arasındaki farkı anlamak hemen hemen imkânsızdır. Modern tekniklerle imajların 'benzeşler' olarak üretimi nispeten kolaydır. Kimlik artan ölçüde imaja bağlı olunca, bunun anlamı, bireylerin, şirketlerin, kurumların, politika alanının kimliklerinin seri halde tekrarlanan biçimde kopyalanmasının gerçek bir olasılık ve bir sorun haline gelmesidir
Sayfa 66 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
İnsanlık anlam verici güçlerinin büyük kısmını, belki de hepsini yitirmektedir.
Sayfa 52 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Küresel kapitalizm, kendisini tarihaşırı ve ulusaşırı olarak, modernleşmenin ve modernliğin aşkın ve evrenselleştirici gücü olarak sunmuş olmasına rağmen, gerçekte Batılılaşma demektir; Batı ürünlerinin, değerlerinin, önceliklerinin ve yaşam biçiminin ihraç edilmesi demektir. Eşit olmayan bir kültür karşılaşması sürecinde 'yabancı' halklar, Batı imparatorluğunun tebaaları ve astları olmaya zorlanmışlardır ve bundan daha az önemli olmamak üzere, Batı, Öteki ile onun 'egzotik' kültürüyle karşılaşmıştır.
Sayfa 42 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Kapitalizm artık sadece eşya satmamakta, aynı zamanda ses, görüntü, imge ve bağlantı satmaktadır. Sadece evleri tıka basa doldurmamakta, imgelemi ve iletişimi de tahakkümü altına almaktadır. Reklamcılık marifetiyle oluşturulan imge ve ses seli, yaşam biçimlerini standartlaştırmakta, farklılıkları azatmakta, tutum ve davranışları birbirine benzetmektedir. Artık kolektif kimlikler ve geleneksel kültürler kaybolmaya yüz tutmuştur.
Sayfa 41 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Öte yanda küreselleşen medya hepimizi birer antropolog haline getirmektedir, oturma odalarımızda kahvelerimizi yudumlarken, bütün o Öteki'lerin dünyasını ekranda izleyen antropologlara dönmüş bulunuyoruz. Yerel olmayan insanlar, yerler ve olaylar konusunda hepimiz büyük ölçüde medyaya bağımlıyız ve 'olay' bizden ne kadar uzak olursa, bilgilerimizin bütünlüğü itibarıyla medyaya o kadar bağımlı oluruz."
"Yaşamak, yavaş yavaş doğmaktır." (Antoine de Saint-Exupéry)
Sayfa 9 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Aklın ve ruhun uzayında yapılacak keşif yolculukları, bilimin rehberliğine ihtiyaç duyduğu kadar sezginin ışığına da muhtaçtır.
Sayfa 8 - Kapı Yayınları / ÖnsözKitabı okudu
Psikiyatri ne "ruhsuz" ne de "beyinsiz" olmayı seçmelidir. İnsanın ruhsal yaşantısı sadece biyokimyasal moleküllere indirgenemeyeceği gibi, beyin araştırmalarının önümüze şaşırtıcı veriler serdiği bir zaman diliminde, ruhsal yaşantıyı beynin işlevlerinden soyutlamak da imkânsızdır. Ama ruh sağlığı disiplinleri insan duygu ve davranışının bir boşlukta ortaya çıkmadığını, onun bir bağlam olduğunu da gözden kaçırmamalı ve onları doğuran/şekillendiren matrise de dikkat kesilmelidir.
Sayfa 8 - Kapı Yayınları / ÖnsözKitabı okudu
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.