Neyzen, Hayyam, Şair Eşref, Gürpınar
_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş. _Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim _Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
_Tüm özü düşünmekten başka bir şey olmayan ve var olmak için herhangi bir yere gereksinimi bulunmayan, herhangi maddesel bir şeye bağımlı olamayan bir töz olduğumu anladım. _Tanrı ben olsaydım tanrının varlığına inanabilirdim. _Zihinde hiçbir şey yoktur ki daha önce duyularda olmuş olmasın. _Yanılmış olabilirim, altın ve elmas diye aldığım
Reklam
Bu yaz da geçti
Bu yazda geçti... İşte yine Eylül. Hazan mevsiminin tiktakları vurmaya başladı. Güneş ‘Benden bu kadar deyip söndürmeye başladı ateşini. Işınları yakmıyor artık bedeninizi. Altında ne kadar dursanız nafile. Birazdan yağmurlar da başlayacak. Yazlıktakiler denklerini toparlamaya başladılar çoktan. Çay bahçeleri sandalyelerini üst üste
Sayfa 86 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sürgünlerin mütevazı sığınağı Dağın gölgesinde kalmaktaydı Aul kızılcık ağaçların arasına, Irmağın yamaçlarına serpilmişti Ve birbirinden ayrıydı her hanesi Duman perdesinin gölgesi altinda.. Burada yaz günü, öğlen sıcağında, Tüterken kızgın kayalardan buharlar Çocuklar çimenlerde oyun oynarlar Dinlenirdi yorgun babaları Çerkez; Bu arada hanımı evde yalnız, Bir köşede oturmuş işine, Uzaklardaki yurdu üzerine Bir şarkı tuttururdu hüzünlü: Çerkez sevgili yurdunun göğünü Bulutlarını düşlerdi hayallerinde! Çayırlar daha güzel kokar o yerde, Daha parlak olurdu gündüzü! Sedef rengi çiyi daha bir taze; Devler sık sık güle oynaya Rengârenk kemerlerle orada Köprü kurarlar bulutların üzerinde
Sayfa 187Kitabı okudu
"Renkler. Her bir rengin insanlara hissettirdiği şeyler vardır. Öyle ya, her insana da farklı şeyler hissettirir. Bana göre kırmızı cezbedici bir renktir. Ama bu caziplik kanın rengiyle zedelenir. Mavi özgürlüğün rengidir benim için. Gökyüzü ve denizlerin rengi...Uçsuz bucaksız hayallerin rengidir. Yitirildikten sonra rengi kalmayan bir renktir. Mordur benim için asalet. Giyilen kıyafette, kullanılan aksesuarlarda veya her yerde; asildir mor. Ama bu asillik yenilen her bir tekmede,her bir yumrukta çürüyen etlerimizin morluğunda sarsılır. Oradaki morluk asil değildir. Çaresizdir. Bizlere yaşatılan her bir şey, renklerle kodlanabilir zihnimizde. Rengarenk dünyalara sahip olmak isteriz ama maalesef bunu elde edemeyiz. Tecrübe ettiğimiz her şey bizleri değiştirdiği gibi renklerin hissettirdiklerini de değiştirir. Gökkuşaklarından korkar hale geliriz. Siyaha sürükleniriz. Beyazda başlayan hayatımızda kirlenerek siyahta son buluruz. Ama karanlık en önemlidir. Çünkü karanlık bir renk değildir. Karanlık, siyahtan daha çok şey öğretir. Karanlıkta renkler ölür. Karanlıkta gerçekler görünür. Karanlıktan korkulur çoğu zaman . Ama karanlıktır sığınılan liman. Karanlıktır aydınlığa açılan kapılar. Son olduğu kadar başlangıçtır karanlık.
Sayfa 402 - Dokuz yayınlarıKitabı okudu
Renkler. Her bir rengin insanlara hissettirdiği şeyler vardır. Öyle ya, her insanada farklı şeyler hissettirir. Bana göre kırmızı cezbedici bir renktir. Ama bu caziplik kanın rengiyle zedelenir. Mavi özgürlüğün rengidir benim için. Gökyüzü ve denizlerin rengi... Uçsuz bucaksız hayallerin rengidir. Yitirildikten sonra değeri kalmayan bir renktir. Mordur eim için asalet. Giyilen kıyafette, kullanılan aksesuarlarda veya heryerde; asildir mor. Ama karanlık en önemlisidir. Çünkü karanlık bir renk değildir. Siyahtan daha çok şey öğretir. Karanlıkta renkler ölür. Karanlıkta gerçekler görülür. Karanlıktan korkulur çoğu zaman. Ama karanlıktır sığınılan liman. Karanlıktır aydınlığa açılan kapılar. Son olduğu kadar başlangıçtır karanlık.
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.