Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Özgürlük diriliş insanı için, bir sorumluluktur. Sorumluluk da bir özgürlük.
❝Çoğu insan aslında özgürlüğü istemiyor çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve çoğu insan sorumluluktan korkar.❞
Sigmund Freud
Sigmund Freud
Reklam
"Baktın, anlayışsızlık saçılmış sokaklara ve özgürlük naraları, ahmakların irin dolu zihninde, hissiz bir yerde takılı kalmış... etin ve kemiğinle iğren bu insanlardan. Bu insanlar ki, lanetliler sanki, vicdanları yok, merhametleri yok, insanlıktan nasipleri yok! Sürülmüşler gibi sokaklara, birazdan başlayacak dehşetin ana hatlarına... Doğru yanlış nedir anlamaya çalış, çalış seni büyüten bu yerin doğru yer olup olmadığını, çalış nefretin seni soldurmasına engel olmak için..." D.p zindan
Sen hüzünlüsün diye; dünya durup sana yol vermeyecek…
Özgür olmak istediğiniz her şeyi yapabilme gücüne sahip olmak değildir; özgürlük, önü açık bir geleceğe doğru, önünüze çıkanlar karşısında üstün gelebilmektir.
Sayfa 72 - Zeplin KitapKitabı okudu
Seni kurşuna dizerler, bir çocuk cesedini sektirirler ayaklarında. Hayat, zamansız bir ölümdür Orta Doğu'da. Göçten kalan açık bir yara ve soyguncular halay çekerken ganimetin başında. Doğmak, pişman olmanın yarısıdır Orta Doğu'da… Her şeyi anladım sanmanın dudaktan esirgediği o çelimsiz gülüş... Anne! ne yaman yalnızız. Tek kişilik
Reklam
"Davetin Mekke yıllarının büyük bölümü Hatice’nin naifliğinde, şefkatinde şekillendi. Merhamet, yardımlaşma, barış, savaştan elini çekme, inançlarda herkesin dilediğini seçme hakkı, kölelere özgürlük, kadınlara haklarını teslim etme gibi mesajlar hep Hatice’nin bu naif, anaç karakterinin tesiriyle oluşmuştu. Varaka’nın şairliği ve bilgeliğinin tesiri de Mekke’nin ilk yıllarında inen ayetlerdeki o yüksek edebi söylem ve dilde kendini gösterdi."
Sayfa 174 - e-bookKitabı okuyor
"Kendi hayatında kendi olarak var olmak bir anlam ifade etmeyince, kişinin yaptığı seçimler kendi seçimleri olabilir mi?"
Reklam
Her türlü ideolojik bağnazlık bir tanımlama sistemi bağımlılığıdır. Aşırı sağcısı, aşırı solcusu, yobaz dindarı hep birer tanımlama sistemi bağımlılığı örneğidir.
Toplum 18. Yy.a kadar erkeklerin güç algısı üzerinden yönetiliyordu. Ama özgürlükle beraber toplumu yönetebilecekleri daha kolay bir yöntem buldular. 'Kadınlar'. Büyük sermaye sahiplerin toplumun tüketim alışkanlıklarını her zaman yönlendirmek isterler, çünkü büyük sermaye sahibi olmak bunu gerektirir. Bunu yaparken eskiden, erkeklere daha fazla güçlü olmasını vaad edecek şeyler pazarlardı. Amerika kıtasına giderek orada zengin olabileceği vaadiyle bütün sermayesini gemi şirketlerine yatırdı çoğu. Amerika yeni keşf edildiğinden orada büyük fırsatlar var denmişti. Fakat oraya gidenlerin çoğu özgür piyasanın zorlu şartlarından dolayı büyük balıklara yem oldu. Şimdi de durum pek değişmedi. Ama artık erkekleri güç üzerinden değil kadın üzerinden yönetiyorlar. Ee kadınlar da tarih boyunca çoğunlukla hep bir araç olarak kullanılmaya mahkum kaldı. Hala da öyle. Hatta şimdi daha fazla özgür piyasa, özgürlük dediğimiz şey bizleri büyük sermaye sahiplerinin köleleri yapıyor sadece.
Kadercilik genel anlamda insanların hayatlarını kontrol altında tutmak ve yönetmek için çaba harcamayarak kendilerini olayların akışına bırakması demektir. Kader inancı ile kadercilik anlayışı aynı şey değildir. Kadercilik anlayışına göre, başa gelecekler önceden bellidir ve olacağa çare yoktur, yazgı değiştirilemez, o halde kadere teslim olmak gerekir. Bu anlayışta başarı kişisel kontrole bağlı değildir.
Zorluklar ve özgürlük: Etkin, güçlü ve zeki olanların ayakta kaldığı, zayıfların ise duvara tosladı koşullar...
Sayfa 35 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.