Özgürüm : hiçbir yaşama nedeni kalmadı artık bana ; denediğim bütün nedenler beni bıraktı: başkalarını da tasarlayamıyorum. Daha genç sayılırım; yeniden başlamaya yetecek gücüm var. Ama nereden başlamalı? En şiddetli korkulara, bulantılara düştüğümde beni kurtarır diye Anny'ye ne kadar güvenmiş olduğumu ancak şimdi anlıyorum. Geçmişim öldü, M. de Rollebon öldü, Anny sadece bütün umutlarımı kırmak için geri geldi. Bahçeler boyunca uzayan şu beyaz sokakta yalnızım. Yalnız ve özgür. Ama bu özgür lük ölüme benziyor biraz.
Hayatıma yalnızca sevecen insanları çekiyorum, çünkü onlar benim varlığınım aynasıdırlar. Kendimi seviyorum; bu yüzden de geçmişi ve tüm geçmiş
deneyimleri bağışlıyor ve onları geride bırakıyorum; artık özgürüm. Kendimi seviyorum, bundan dolayı da bütünüyle
şimdi'de yaşıyorum. Geleceğimin parlak, mutlu ve güvenli
olduğunu bilerek her anı iyi yaşıyorum;
5/5 ️️️️️
neydi? ne yaşadım? iki günlük trans halimden ne zaman uyandım?????
ÇOK İYİYDİ. bilemiyorum belki de bu türü fazla okumadığım içindir. genel anlamıyla ‘zaman yolculuğu’ içeren bir kurguya maruz kalmayalı uzun zaman olmuştu. ‘bilimsel’ yönlerine bakarsak kitapta eleştirecek çok şey, belki de çok mantık hatası var. odak noktası biraz daha farklı, buna rağmen bilimsel olarak da bazı noktalara değinip temel açıklamalar yapmaya çalışmış yazar, ve bana kalırsa gayet yeterliydi.
yazarın kalemini ÇOK beğendim. basit gibi görünen, ama tam olarak kitapta olduğu gibi yavaş yavaş genişleyen bir anlatımı vardı. ilk bölümden itibaren o kadar kolay girdik ki olayın içine, bence bu çok önemli. kitabı açıyorsunuz ve bir anda kendinizi konunun içinde buluyorsunuz.
ilk yarısında açıkçası kafam bir tık çorba oldu. özellikle bu türe pek aşina olmayan biri olarak tahminler yapamadım ve meraktan kitabı elimden bırakamadım. diğer yarısı biraz daha tahmin edilebilirdi, anlıyorum ama yine de çok akıcıydı. ortalarında biraz yavaşlıyor olsa da, sonuna olan merakımdan dolayı ben elimden bırakamadım ve iki günü resmen trans halinde yaşadım. artık özgürüm, ve kusurlarına rağmen bu kitaba 5 yıldız vermeden edemeyeceğim çünkü uzun zaman sonra beni okumaya motive eden ilk kitap oldu. teşekkürler gillian mcallister
Özgürüm: Hiçbir yaşama nedenim kalmadı artık,
denediğim bütün nedenler beni bıraktı, yenilerini de tasarlayamıyorum. Daha genç sayılırım, yeniden başlamaya yetecek gücüm var. Ama nereden başlamalı?
özgürüm: hiçbir yaşama nedenim kalmadı artık, denediğim bütün nedenler beni bıraktı, yenilerini de tasarlayamıyorum. daha genç sayılırım, yeniden başlamaya yetecek gücüm var. ama nereden başlamalı?
Özgürüm: yaşamam için hiçbir nedenim kalmıyor artık, yarattığım tüm nedenler yok olup gitti, başka nedenler de uyduramam bundan böyle.
Yalnız ve özgür. Ne var ki bu özgürlük biraz da ölüme benziyor.
Ağlayamıyorum ve ağlayamıyor olmak canımı acıtıyordu. Ama artık gözyaşım kalmamıştı. Ve içimde bir yerlerde, sakat bilincimin derinliklerini yoklasaydım belki de şuna benzer bir şey bulabilirdim: Sonunda özgürüm.
GECE
ELIE WIESEL
176 SAYFA
Aynanın derinliklerinden bir ceset bana bakıyordu.
Gözlerimdeki bakışı beni hiç terk etmedi.
1944 yılında ailesi ile birlikte Nazi Toplama Kamplarına yollanan Elie Wiesel'in gerçek yaşam öyküsünü kaleme aldığı bir kitap okuduk sevgili Sevilay Pak , sevgili Bahar Esen ve sevgili Sevilay Ayvaz ile. Teşekkür ederim
Üniversite öğrencisi Timur yaşam tarzı,eğitimi ve sosyoekonomik şartları kendisinden daha ileri düzeyde olan Nesrin'e evlilik teklifinde bulunur fakat ret cevabı alması sonucu yaşadığı ezilmişlik içgüdüsü;duygu ve düşünce dünyasında tam olarak kendine ait bir profil oluşturamamış olması onu içten içe buruklaştırır.Tesadüfen yolda karşılaştığı