En güzel şeyler ancak yürekten hissedilebilir. Bir başkasını sevmek, ancak geri çekilip ona yer açmakla mümkün. Onun kendi tamlık ve özgürlüğü içinde serpilmesi için kendimi sınırlayabilmemle. Onu yutmaya, kendime benzetmeye yeltenmeden.
“ ‘Umut’ o tüylü şeydir -
Ki ruha tüner -
Ve şakır durur sözsüz bir ezgiyi -
Ve hiç durmaz - hep öter -
Ve - Borada - en tatlı - duyulur sesi -
Fırtına nice şiddetli olmalı -
Ki yıldırsın bunca insanı ısıtan
Bu küçük Kuşu -
En soğuk ülkede işittim onu -
Ve en yabancı Denizde -
Ama - ne Cefalar çekti de - yine
İstemedi - tek kırıntımı bile.”
İnsan, kendi kaderinin eli olduğunu yadsır, bir şeylerin kendiliğinden yola gireceği, birilerinin onun için harekete geçeceği, onu kurtaracağı düşüncesiyle avunur.