"... Biz sanıyoruz ki, alıştığımız yoldan bizi çekip aldılar mı, bizim için artık her şey bitmiştir. Oysa yenisi, iyisi asıl o zaman başlıyor. Yaşam oldukça, mutluluk da vardır. Önümüzde çok, çok şey var! Bakın size söylüyorum. "
Düşüncelerini okuyabiliyordum. Benimle hayal kırıklığına uğramış değildi. Beni hiçbir zaman evden atamayacağı için benim bir çözüm yolu aradığımı biliyordu. Dünyanın kapılarını açıyordu bana. Ve ben korkuyordum, ne yalan söyleyeyim? Korku içindeydim, dünya öyle büyüktü ki... insanoğlunun girebileceği en büyük, en keder dolu yerdi.
İlk kitabı elinize aldığınızda kitap küçük çocuklar içinmiş gibi geliyor. Ama kitabı okuyunca altındaki o önemli notlar... Birde benim gibi tam gençlik yılınızda iseniz hayatınıza yön bile veriyor (bütün kitaplar veriyor da bu biraz ayrı). Geçmiş, gelecek her şey gözünüzün önünde. Zezé'nin çocukluktan gençliğe, gençlikten yetişkinliğe giden yoldaki hayatı sizin hayatınız hep bağdaş. Yazarın ustalığını da söylemeden geçmeyelim ilk Şeker Portakalı şimdi Güneşi Uyandıralım akıcılığı ile kitaplar hızlıca bitiyor, sınav haftamda bile bırakmadan hızlıca bitirdim. Şimdi de üçüncü bölümü olan Delifişek'i okuyacağım. Bakalım kahramanımız gençlik yıllarını anlatacağı bu kitap nasıl, kesinlikle aktaracağım.
" Uyu oğlum, uyu. Uyu, çünkü çocukluğun tadı bambaşka."
Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202335bin okunma
Neden hayattaki her şey gitmek, gelip geçmek zorundaydı? Zezé, yalnızca doğmak, yola çıkmak demek olduğundan. Yolculuk, daha ilk dakikada başlar. İlk kez soluk aldığın anda. Hayatın katı gerçeğiyle savaşamazsın.