Ne yapayım o göz alıcı sarayı, ben penceresinden hayran olduğum zaman yanımda bir yoldaşım yoksa. Tabiatın bana hissettirdiği güzelliklerden hoşlanmaya iştirak eden yoksa...
Dünya, hayat! Evet, bunda ne kadar güzellikler de var. Sular, kırlar, çiçekler, güneşin doğuşu, günbatımları, baharlar...Mehtabın ışığı, güneşin hoş aydınlığı taşlara bile yansıdığı halde bu zavallı vücut taştan, mermerden daha katı bir maddeden mi yapıldı? Bülbül bile baharın güzelliğine dayanamayıp tatlı nağmeleriyle ötüyor.....Ama o bülbüle bizim gibi hayran olacak yerde tüfeğinin saçmalarını ona doğru boşaltan avcılar bulunduğunu görmek, bu dünyada pek çok çirkinliğin bulunduğunu da göstermez mi?