Bazı önemli yazarlar, artık P. Auster' ın hem pöpüler hem iyi edebiyatçılar kervanında olduğunu kabul etmeyen yoktur sanırım, bir defa olsun epik ve destansı bir uzun hikayeyle, yazım serüvenlerini taçlandırıyorlar. Bu hikaye hem nitelik hem de nicelik olarak doyurucuysa biz okurlar için tadından yenmez bir tecrübe oluyor. Nasıl ki Karamazovlar, Yüzyıllık Yalnızlık, Kızıl Darı Tarlaları, Don Kişot, Savaş Ve Barış, Buddenbrooklar vb kitaplar okuyucu için birer nimet, başucu kitabıysa, bu kitap da o yoldaki bir deneme. P. Auster 1900lerin Amerikasına göç eden bir aileyi konu alarak başlayıp, çeşitli varyasyonlarla hikayeyi geliştiriyor. P. Auster' ın aslında klasik olan bir tekniği bu derece geliştirmesi hem şaşırtıcı hem de güzel bir okuma vaadediyor.