Kadınların Edebiyat Alanında Engellenmesi ve Desteklenmemesi
Neden erkek işi? Çünkü yaratma erkeğe vergidir. God The Father nasıl evreni yaratmış ve Doğa Kitabını yazmışsa erkek de bir baba gibi yapıtını meydana getirir. Yani erkek, p.nisiyle çocuk yarattığı gibi kalemiyle de sanat yapıtı üretir.
"Bundan ötürü ataerkil Batı kültüründe metnin yazarı bir baba, bir ata, hayal verici estetik bir patriraktır; kalemi p.nisi gibi doğurtucu gücün bir aracıdır." -The Mad Woman in the Attic, Gilbert ve Gubar
Öyleyse kadının eline kalem alması yalnızca yakışıksız bir davranış değil, adeta doğaya karşı suç, bir yerini bilmeme örneğidir. Bir küstahlıktır en azından.
Türk edebiyatından bu konuya kısaca bir örnek:
Peyami Safa'nın Bir Tereddütün Romanı'ndaki baş kişi bir romancıdır, ve Pirandello'yu çevirmekte olan Vildan'la tartışır, ona, "Kadının ebediyeti zekasında değil, rahmindedir. Senin ümitsizliğin buradan geliyor. Pirandello mütercimi olarak değil, bir çocuk anası olarak ebedileşebilirsin." Erkekler için ise "Onların içinde de yaratmak için ruh sancısı çekenler müstesna, baba olmayanlar ana olmayanlardan farksızdır."
Yani diyor ki erkek ister p.nisi ile ister kalemiyle yaratabilir ve her iki şıkta da görevini yerine getirmiş olur. Kadının görevi ise doğurmaktır.
Sayfa 235Kitabı okudu
Rahmetli Paşa'nın hayatını tanıtan ilk eser, "P.S." remziyle Peyami SAFA'nın, (1922 yazında ) İstanbul'da "Tabi ve Neşir Orhaniye Matbaası"nın çıkardığı, küçük boyda 23 sahifelik, "Şark Cephesi Ser darımız KAZIM KARABEKİR PAŞA" adlı kitapçıktır.
Sayfa 1Kitabı okudu
Çok defa aşkı izah etmek için ileri sürülen bu 'sahip olma' arzusu hakikatte ilk arzu değildir. Eğer başkası benim varlığımın sebebi değilse ben niçin ona sahip olmağa kalkayım? (Existentialisme felsefesine göre, benim varlı- ğımın sebebi başka birinin varlığıdır. P. S.) Biz aşkta başkasının hürriyetini hürriyet olarak ele geçirmek istiyoruz. Kudret iradesiyle değil, zorla değil. Müstebit, aşkla alay eder. Korkutmak ona yeter. Bilakis, sevilmek isteyen bir insan, sevgilisinin köleliğine razı olmaz. Sahip olmak istediği şey bir otomatizm değildir. Sevgili bir otomat haline gelirse âşık kendini yalnız bulur. İşte bunun için seven bir insan sevgilisini birşey gibi, eşya gibi ele geçirmek istemez. Onun hürriyetine hürriyet olarak sahip olmak ister.
"Fakat, beri yandan, âşık hürriyetin bu serbest ve ihtiyari angajmanından da memnun olmaz. Sırf edilen bir yemine sadık kalmak için devam eden bir aşktan memnun olan var mıdır? Kim şu sözleri duymak ister: 'Sizi seviyorum, çünkü sizi sevmeğe serbest olarak angajeyim ve kendi sözümden çıkmak istemiyorum. Kendi kendime sadık kalmak için sizi seviyorum'. Böylece âşık hem yemin ister, hem de buna sinirlenir. Bir hürriyet tarafından sevilmek arzusundadır, fakat ister ki bu hürriyet hürriyet olarak artık hür olmasın. İster ki ötekinin hürriyeti kendi kendini sınırlandırsın ve aşk haline soksun."
Sayfa 95 - 12. Basım, Ötüken NeşriyatKitabı okudu
DOĞAN CÜCELOĞLU ÖNERİYOR: Etkili ve Ufkumuzu Açan Kitaplar
Siddhartha / Hermann Hesse Nüreğinin Götürdüğü Yere Git / Susanna Tamaro
İnce Memed 1-4 / Yaşar Kemal
Medeniyetler Çatışması / Samuel P. Huntington
:p
Bir anda şarklıların kedileri ve garpluların köpekleri ne için bu kadar sevdiğini anladı. Hristiyan Evlerinde köpek ve Müslüman evlerinde kedi bolluğu şundandı şarklılar kediye garplilar köpeğe benziyorlar kedi yer içer yatar uyur doğurur hayatı hep minder üstünde ve Rüya içinde geçer gözleri bazı uyanıkken bile Rüya görüyormuş gibidir lapacı tembel ve hayalperest mahluk çalışmayı hiç sevmez köpek dedi çevik atakandır işe yarar birçok işlere yarar uyurken bile uyanıktır en küçük sesleri bile duyar sıçrar bağırır. Dedi ki epey zamanından beri kendi kendine halletmeye çalıştığı muammaların birçok anahtarlarını bulur gibi oluyordu büyük bir kültürü olmayan Neriman ancak bu basit temizlerin ciddiyetleri arasında mukaveleseler yaparak kendine göre bazı fikirlere daha sahip olmaya başlamıştı.
Ötüken YayınlarıKitabı okudu
