Betül

Betül
@pagalBethy
Her gün oku.Her şeyi oku.Ağaç olmak nasıldır,Van Gogh olmak nasıldır, İkinci Dünya Savaşı’na katılmış olmak nasıldır?Öğren.Bir gün hepsi,bir yapboz gibi,birleşip sana inanılmaz gerçekleri gösterecek.-Nil Karaibrahimgil-
... bazı düşüncelerimi kağıda aktarmaya çalışıyorum ama istediğim gibi olmadı.Beyaz kağıt üzerine siyah mürekkeple yazınca çok saçma ve donuk görünüyorlar.Düşünceler tıpkı gölgeler gibi...Onları kafese kapatamıyorsun, ele avuca sığmayan dans eden şeyler.
Reklam
Sayısız şey görmüştü ama bütün bu gizemler hiç ilgisini çekmemişti.İçlerinde kendi gizemi yoktu.Kendi gizemini bulmadığı için de diğer bütün gizemler dilsiz kalmıştı.
Sayfa 154Kitabı okudu
Hayatım çalındı benim,kim çaldı bilmiyorum.Ve artık hayat falan istemiyorum.Bir zamanlar bir hayatım olmasını bile istemiyorum.Bu konuda hiçbir sey yapamazsınız."

Reader Follow Recommendations

See All
Parlaklık bütün renkleri öldürüyor, geriye yalnızca beyaz yüzeyler ile siyah gölgeler kalıyordu: ışığın göz alıcı,dayanılmaz, canice iskeleti, kozmik bir kaynak makinesinin kötücül pırıltısı.
... artık taşımadığını sandığı tüm umutları, sıcak bir gözyaşı seli gibi ansızın içinden taştı.Sıcaklığın kemiklerinden yükseldiğini hissetti,sıcaklık uzuvlarına,göğsüne,boğazına,gözlerine aktı.Artık eve dönüşünün ancak şimdi başladığını biliyordu.
Reklam
"Özgür olacaksın," der, "ya da artık var olmayacamsın."
"Eğer düşmeyi öğrenirsen düşmeyeceksin.Aşağısı yukarısı diye bir şey yokken nereye düşebilirsin?Yıldızlar kendi yörüngelerinde birbirlerine çarpmadan dengede dururlar çünkü birbirlerine bağlıdırlar.Bizde de böyle olmalı.Senin içinde benden bir şey var.Birbirimizi karşılıklı olarak tutacağız,başka bir şey tutmayacak bizi.Biz dönen yıldızlarız, o yüzden bırak her şeyi! Özgür ol!"
"Her şeyi bırak!" der."Bunu yapmak zorunda kalmadan önce kendi isteğinle yap.Yoksa çok geç olacak." "Korkuyorum!" diye bağırırsın ona. "Korkunu da bırak!"diye yanıtlar. "Yapamam" dersin. "Kendini de bırak!" der.
"Büyük bir felaket yaşandı hanımefendi.Bir gün bir sözcüğün eksildiğini fark ettik.Hiç kimse sözcüğü bizden çalmamıştı, biz de unutmamıştık.Öylece yok oluvermişti.Ama bu sözcük olmadan oyuna devam edemezdik çünkü her şey anlamını yitirirdi.Bu sözcük her şeyi bir arada tutuyordu.Anlıyor musunuz..."
"Asla varamayacağız.Hiçbirimiz.Bunu siz de benim kadar iyi biliyorsunuz değil mi?"
Reklam
Etrafta dolanıp insanlara yalvarıyorum ama herkes şöyle diyor:Neden ben? Doğal olarak hiç kimse, önce başkaları yapmazsa kendini kısıtlamak istemiyor.
"Ah lanet olsun," dedi öğrenci usulca."Böyle havada kalmak gerçekten çok aptalca."
Bir başlangıç her zaman korkunç bir anlamsızlıktır.Neden mi? Çünkü başlangıç diye bi şey yoktur!Doğa başlangıç nedir bilir mi? Hayır! O halde başlamak doğaya aykırıdır!
Labirentkent'teki evlerin ve caddelerin yeri ve sırası durmaksızın değişirdi,o yüzden biriyle randevulaşıp buluşmak imkansızdı.Her buluşma tesadüfen ya da kaderin işiyle gerçekleşirdi, artık insan hangisine inanmak istiyorsa.
Beni hissediyor musunuz? Dağınık bedenimin uzuvlarını?Duyulmayan sözlerimi duyuyor musunuz, şimdi ya da zamansızlıkta? Sonunda beni arıyor musun, bendeki diğeri? Hor'u yani kendini? Bendeki anılarını? Sonsuz evrendeki yıldızlar gibi yaklaşıyor muyuz birbirimize, adım adım anbean? Bir gün karşılaşacak mıyız günün birinde ya da zamansızlıkta?
2,146 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.