176 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Acı çekmek bir tercih meselesidir
Hayatta her birimiz bir şeyleri başarmak için mücadele içindeyiz. Ya buna katlanır devam edersin ya da pes edersin. Yazarın da söylediği gibi 𝐚𝐜𝛊 𝐜̧𝐞𝐤𝐦𝐞𝐤 𝐛𝐢𝐫 𝐭𝐞𝐫𝐜𝐢𝐡 𝐦𝐞𝐬𝐞𝐥𝐞𝐬𝐢𝐝𝐢𝐫. 1980'lerden bu yana egzersiz sloganı olarak kullanılan "ℕ𝕠 𝕡𝕒𝕚𝕟, 𝕟𝕠 𝕘𝕒𝕚𝕟." mottosunu sadece egzersizde değil aynı zamanda hayatta başarıyı yakalamak
Koşmasaydım Yazamazdım
Koşmasaydım YazamazdımHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20182,831 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
Kill the pain / Acıyı öldür
Aynı kağıdın arka ve ön yüzleri gibiyiz. Sonsuza dek beraber; ama hiçbir zaman birbirlerini görmeyen. (Aziz Nesin) Kendimi yokluyorum, sefaletin içinden çekip çıkarmaya çalıştığım bir anlam var. Bulmanın gözle görülemediği, elle tutulamadığı nitelikler barındıran. Sadece hislerin yürürlükte olduğu, kanunların geçersiz olduğu bir ülkenin vatandaşı
Tersi ve Yüzü
Tersi ve YüzüAlbert Camus · Can Yayınları · 20195.4k okunma
Reklam
51 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
De Profundis is not a novel or a story. It is an agonizing letter written by Oscar Wilde while he is in prison. When I found out the story of this letter, I wanted to read it right away because it was really interesting to me. Oscar Wilde, who was sentenced for 2 years, was able to hold on to life with a letter he wrote to his lover during that difficult period behind bars. Wilde, who was imprisoned for 2 years in a lousy cell for being gay, wanted to convey his feelings through this letter. This divine and flawless text was very impressive for me. I want to add some parts that impress me so much: “Now it seems to me that love of some kind is the only possible explanation of the extraordinary amount of suffering that there is in the world. I cannot conceive of any other explanation. I am convinced that there is no other, and that if the world has indeed, as I have said, been built of sorrow, it has been built by the hands of love, because in no other way could the soul of man, for whom the world was made, reach the full stature of its perfection. Pleasure for the beautiful body, but pain for the beautiful soul.” “Time and space, succession and extension, are merely accidental conditions of thought, the imagination can transcend them and move in a free sphere of ideal existences. Things also are in their essence of what we choose to make them; a thing is according to the mode in which we look at it.”
De Profundis
De ProfundisOscar Wilde · Karbon Kitaplar · 20193,876 okunma
10/10 puan verdi
Focus on innovating at value, not positioning against competitors
Kendimi kitabı okumuş saymıyorum, aksine üzerinde çalıştım ve bazı bölümlerini birden fazla kez yeniden okudum. Bunu 5 yıldan fazla bir süre önce duymuştum ve içindeki teorilerin geçerliliğini yitirmiş olmasını bekliyordum, ancak bunlar hâlâ günümüzün piyasa durumuyla tutarlı. Birden fazla açıdan görmenizi ve kitapta bahsedilen gerçek örneklerden
Blue Ocean Strategy
Blue Ocean StrategyRenée Mauborgne · Harvard Business Review Press · 201593 okunma
444 syf.
·
Not rated
·
Read in 22 hours
Annika Volkov ve Creighton King hikayesini okuyoruz. En başta bu seriyi okumak için ailelerinin hikayesine başlasamda yazara aşık olunca devamı geldi. Neyse konuya dönelim Annika ailelerden bildiğimiz üzere hem mafyanın hemde ailesinin prensesidir ve onu her şeyden korumaya çalışıyorlar ailecek. Abisi zaten kendisinin yurdunda kalmasını istiyor bir şey olur korkusuyla, abisinin yanında kaldığı gün yurdun yakınlarında yangın çıkıyor ve Annika'nın odasına biri giriyor daha doğrusu kaçarken onun odasına girmiş bulunuyor. Sonrasında gitmelisin, korumalar ve abim gelmeden önce git filan diyor. Sonrasında her şey normale döndüğünü düşünürken ve odasına giderken birini görür, ona yaklaşır yakışıklı olduğunu düşünür. Tam yoluna devam edecekken elinden biri tutar arkasına döndüğünde ise gece odasına gelen çocukla aynı çocuk olduğu ve onun Creighton King olduğunu öğrenir. Bundan sonra da zaten Creighton sürekli Annikayla uğraşmaya başlar,  başlamasına ama aşık olmayı hesaplayamaz bakalım neler olacak. Ek olarakta Remington babası kılıklı resmen aynı Ronan.
God Of Pain
God Of PainRina Kent · Independently Published · 202228 okunma
·
Not rated
Eluard'ı pek tanımıyorum ama büyüklük konusundaki ünü iyi biliniyor. En azından Almanya'da, dedeler tarafından... Bu eseri iki kes okudum. İkisi de İngilizce'den. Yine Türkçe'nin haberdar olmadığı bir eser. Çok şey kaybediyoruz. Okunması gereken şiir kitaplarında ilk 20'de sağlam biçimde kendine yer bulur. İlk okuduğum
Hauptstadt der Schmerzen
Hauptstadt der SchmerzenPaul Eluard · Henssel, Bln · 19950 okunma
Reklam
592 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Pain...that sh*t never leaves you the same...
"Çok yalnızdım. İnsanlarla konuşamıyordum. Hiç arkadaşım yoktu Sürekli korkuyordum....O güzeldi ve sahip olduğum tek saf şeydi." Herkese selam. Ya ne zaman bu seriden bir kitap bitirsem "yenisini çabuk üstüme atın" modunda geziyorum, boşluğa düşüyorum resmen. Bu arada baştan söyleyim kesinlikle herkesin kaldırabileceği bir
Son İntikam: Şeytan Gecesi 3
Son İntikam: Şeytan Gecesi 3Penelope Douglas · Dex Yayınevi · 20243 okunma
344 syf.
·
Not rated
İnsanlık tarihinde, Burke ve Paine temelli, devrime iki farklı bakış düşüncesi vardır. Biri Burke’de billurlaşan devrim karşıtlığı, diğeri devrim, dolayısıyla şiddet savunuculuğu. Burke, Fransız Devrimi öncesi başlayıp biten Amerikan devriminden yana oldu önce, daha sonra -özellikle Fransız Devrimi ve yaşananları gördükten sonra- fikirleri değişti. Söylenebilir ki, tarih onun devrim fikrinin eleştirisinde getirdiği argümanları haklı çıkardı. Basitleştirelim: İngiltere'de hiçbir ihtilal yaşanmadı, fakat günümüz İngiltere'sinin Fransa'dan veya Rusya'dan kültürel veya iktisadi olarak daha geri olduğunu söyleyebilir miyiz? Maalesef, şiddet içerdikleri, şiddet üstüne kurgulandıkları için, devrimler, öldürdükleri ve yıktıklarıyla kalmazlar, bir yöntem olarak şiddeti yerleştirir, yeni devrimler ve karşı devrimleri tetiklerler. Halkın ikna edilmediği, yararlarını parça parça ve bir bütün halinde kanıtlayamayan her ciddi sosyal değişikliğin, uzun vadede toplum tarafından reddedildiğini ve doğrusunun bu olduğunu kabul ediyoruz. Thomas Pain'i de yine de bir şekilde savunmamız gerektiğini, yazılmasının üzerinden iki yüzyıldan fazlası geçtiği halde, hiç de eskimemiş olan "Rights of man"in, çağının çok ilerisinde fikirlerle dolu olduğunu kabul etmek durumundayız. Paine'in belki de tek hatası, yaşadığı Zeitgeist'ın moda devrim kavramıyla zehirlenmiş olmasıydı. Onu yine de tarihsel gerçeğiyle anlayabiliriz: İnsanın temel (doğal) hakları olarak gördüğü hakların yaygınlaşması için, beklemeyi ve müzakere etmeyi kabul edemeyen bir sabırsız kişilikti.
Fransa'daki Devrim Üzerine Düşünceler
Fransa'daki Devrim Üzerine DüşüncelerEdmund Burke · Kadim · 201647 okunma
67 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
I remember my childhood when I read White Nights. Maybe it's one of the mistakes many of us make as children: to make one friend superior to another. Pretend to play with the other when one is gone and leave him alone when the other comes. In fact, two people are one and humiliate our other friend. And finally need our friend, whom we have
White Nights
White NightsFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar · 201774.5k okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Black and Poor..
Toni Morrison tells The Story Of All Blacks in this work through being black and poor; she interweaves the stories to show that the characters we were angry with in the previous episode were also victims of others, and that all victims were victims of everything that happened to blacks. When we reach the end of the book, we do not know who we are going to be angry at, because injustice and evil have reached so deep, and black people have been so gripped that we cannot even be angry at those who kill each other and exploit each other. As we grieve for someone to become a victim, the next part is the story of the person who exploited that victim, this time our grasp is growing.So the writer expands our perception in each episode, allowing us to look at what was actually done to the All Blacks through a few people. The terrible story of little black Pecola, who wants to be blue-eyed by praying to God every day; it is added and expanded with the stories of those who have been victims of their own oppression, their own victimhood, putting an incredibly impressive truth of exploitation before us: neither being angry nor angry can destroy such a terrible, tangible evil, the living. That's why all that's left is words...literature stays...the incredible power of literature remains. I read Toni Morrison's book twice at different times years ago. I'm thinking of reading it again. This work is one of the best examples of the power of literature to tell, Show, and disclose. Katmer katmer is a magnificent work where pain grows before our eyes. So, surely, I suggest to every reader whose heart cannot do without literature.
The Bluest Eye
The Bluest EyeToni Morrison · Vintage London · 20071,985 okunma
93 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.