Hep yapmak istediğim, ama cesaret edemediğim hata­ları yapmak... panik ataklarım geri gelebilir, ama artık baş edebilirim, çünkü o yüzden bayılmayacağımı, öl­meyeceğimi öğrendim. Yeni arkadaşlar edinmek, bilge olabilmek için deli olmak gerektiğini onlara da öğret­mek isterim. Doğru davranışların elkitabını olduğu gi­bi izlemek yerine kendi yaşamlarını, isteklerini, serü­venlerini keşfetmelerini, YA-ŞA-MA-LA-RI-NI söyler­dim onlara. Katoliklere İncil’den, Müslümanlara Ku- ran’dan, Yahudilere Tevrat’tan, ateistlere ise Aristo’dan örnekler verirdim. Bir daha asla avukatlık yapmak is­temiyorum, ama deneyimlerimden yararlanarak, bu dünyadaki varlığımızın ne anlama geldiğini bilmiş ki­şiler üstüne konferanslar verebilirim; o insanların yaz­dıkları her şey tek sözcükle özetlenebilir aslında: yaşa­yın. Yaşamasını bilirseniz Tanrı da sizinle birlikte ya­şar. Onun koyduğu riskleri göze alamazsanız, o Tanrı da uzak bir cennete çekilir ve yalnızca felsefî birtakım spekülasyonlara konu olur. Herkes biliyor bunu, ama hiç kimse ilk adımı atmıyor, belki de deli damgası ye­mekten korkuyorlar. Bizim en azından böyle bir korku­muz yok Eduard. Bizler Villete’te yaşamışlarız.”
“Panik yok,” diyor elini bana doğru uzatıp “bu hayata yok olmaya geldik. Zaten biraz ölsek sonra yeniden doğsak her şey çözülür inan.”
Reklam
O, ömür boyunca hep “acele etmiş”tir; bu yüzden de hep “geç kalmış”tır. Sürekli bir panik vardır hayatında: Bir kitap okur, bir komedi seyreder, yorulur. Birileriyle birlikte olur, derdini anlatamaz, telâşlanır ve incinir. Küçük dertler, biryerlere ödenmesi gereken paralar, bazı şeylerin tamir masrafları hiç eksik olmaz ve bu panik duygusuna katkıda bulunurlar. Ve hep acele edilir.
Aslında pek çok tıbbi aciliyet kendini ilk etapta sadece zihinsel rahatsızlık belirtileriyle gösterir: hezeyan, akıl karışıklığı, depresyon, kaygı, psikoz veya panik atak.
"Düz bir hattan gitmeye devam edersek buradan mutlaka çıkarız." Kendimi -hem gerçek hem de mecazi anlamda- kaybolmuş hissettiğim zamanlarda, aklıma hep bu strateji gelir. Bir buhranın ortasındayken de gelmişti. Depresyondayken ve ara ara panik ataklar yaşarken, kalbim korkuyla güm güm atarken, kim olduğumu bile anlayamadığım ve hayata nasıl devam edeceğimi bilemediğim zamanlarda.
Kalabalığın içindeyken yaşadığımız,bir tür toplu endişenin parçası panik,insanın tek başınayken yaşadığından daha korkunç değildir.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.