Kitap kurtuluş eksenli bir gelecek tahayyül ediyor ve bunu yaparken şimdi'yi, tarihi ve olasılıkları kullanıyor. İrili ufaklı birçok eylem ya da fikri yine irili ufaklı ve birbirine pek benzemeyen grup ya da topluluklara atfediyor, onlar için kimi zaman olumlu bir tavsiye ya da bir yol gösterici rolü üstlenirken kimi zaman onlara bir felaket senaryosunun olumsuz nedenleri olarak seslenebiliyor.
Caraco, gitgide sertleşiyor, teşhislerinde daha da netleşiyor ve keskinleşiyor ve olası sataşmalara ve bataklığa itmelere karşı göğsü dik şekilde savunmaya geçiyor ve sınırlarını kendi çizdiği bir meydanda düşmanlarıyla çarpışıyor. Daha çok şey söylenir bu vahiyler üzerine. Çok tanıdık geldiğinden şununla bitireyim: "herkes haklı olduğunda her şey yitirilmiştir, her şey mubah ve mümkün olur, bu en trajik andır, bizim anımız budur."
Kaos'un kutsal kitabı, büyük bir felaket sonrası dünyada kalan tek kişinin kendini peygamber ilan edişine şahit olmak gibi. Dlini yutmakla eş zamanlı bir kahkaha tufanına tutulma hali. Platonik ve paradoksal, bu yüzden kendine aşık ve şizofrenik, ve tabi tam benlik. Yeni bir şeyler okumak isteyenlerin tekrar tekrar okumak isteyeceğinden eminim.